"Saçların niye nemli senin?" Alp'in elini iterken omzuna yumruk attığımda bana şaşkın gözlerle bakıyordu. Kendimi toparlayarak çantamı geri omzuma taktım. Saçlarımı-Her ne kadar zaten düzgün olmasalar bile- eski haline getirdim. "Yağmuru göremeyecek kadar köreldi mi gözlerin?" "Yağmur'a bu kadar yakalanacak ne yaptın? Hem son bir saattir hafif hafif atıyor. Sabah fırtına varmış orası ayrı." Gözlerimi yuvarlarken ona bakmadan,"Durakta beklerken ıslandı işte. Fark etmemişim, neyse..."dediğimde sesim kısık çıkıyordu. Ona sabahtan beri seninle konuşmak için Onur ile kavga ediyorum, bu yüzden ıslandım diyemedim. Gerçi onun öncesinde zaten ıslanmıştım. "Gökyüzüne hafif yanıksın, itiraf et."dedi ve parmağını bana doğru uzattı."Geceleri yıldızlarına, bulutları ortaya çıktığında ise yağmuruna