"Aslında ben direk karakola gideceğim."diyerek çarçabuk doğrulduğumda Onur elini omzuma koyarak beni yatağa geri itti."Zamanın var, iyice dinlen. Suçlular elbet cezalarını çekecekler. Sen hiç merak etme." Onur'un tavrında ne olduğunu çözemediğim bir değişkenlik vardı. Kötü yönde değildi ama içime sinmeyen bir şeyler seziyordum. Beni geri yatırdığında çarçabuk çekildi ve yatağın ucuna doğru yürüyerek ceketinin yakalarını düzeltti. "Benim bir işim var."dediğinde sesi karanlıkta, düz bir çizgiyi andırıyordu."Geri döndüğümde Leyla'nın başını çok ağrıtmamış olursunuz umarım." Samimi gülümsemesi dudaklarına yayılırken herkes ona eşlik etti, ben hariç. Onur benimle bir kez bile göz teması kurmadı, herkesle karşılıklı gülüştü ama bana hiç bakmadı. "Başını ağrıtmak için buraya geldik."diye hom