5.BÖLÜM KAHVE

1235 Words
Selamun aleyküm Keyifli okumalar... -Hı? -Diyorum ki, izin verirseniz bu karttan alsınlar. -Teşekkür ederim ama gerek yok. Ben yükleme yapıp geliyorum. Cevap vermeyip kendi elindekileri ve benim bir türlü alamadığım suyu almıştı. Elindeki su şişesini uzatarak konuşmaya başladı. -Buyurun, lütfen. -Ama... -Lütfen. -Olmaz öyle. Ben ücretini vereyim. -Gerek yok. -Ama, olmaz öyle. -Hmm, çok istiyorsanız ilerleyen günlerde bir yere gidip kahve veya çay ısmarlayabilirsiniz. Çay dedi, kahve dedi. Ismarlayabilirsin dedi. Hey bana dedi. Çocuğun suratına mal gibi bakmayı kesip boğazımı temizleyerek konuşmaya başladım. -Teşekkür ederim. Sağ olun. Uzattığı su şişesini alarak hızlıca kantinden dışarıya attım kendimi. Son dediği şey ile ilgili bir şey dememiştim, tamam ona karşı boş değildim ama onunla oturup çay kahve içecek de değildim. O kadar da değil. Sıkı sıkı tuttuğum su şişesine bakarak sınıfa geçtim. Bana su almıştı. Sanırım bu şişeyi bir ömür boyu saklayacaktım. Şuraya bak neler diyordum kendi kendime. Elif ' in yanına oturarak mavişin bana onun haberi olmasa da aldığı ilk hediyeye bakmaya başladım. -Hayırdır Zeyno. Sanki ilk defa su görmüş gibisin. Şişeye nasıl bakmaktır öyle. -Maviş aldı. -Neyi? -Suyuuuu. -Nasıl? Ne oldu? Hadi anlat, bekliyorum. -Ayh sakin ol. Anlatıyorum. -Hadisene, hâlâ uzatıyorsun. -Su alacaktım meğer kartta para yokmuş. Ben de yükleme yapmaya gideceğim sırada o dedi ki ben ödeyeyim falan, tabi başta itiraz ettim o da ısrar edip aldı. Ben parasını vermeyi teklif edince o da dedi ki bir yerlere gidip çay, kahve içebiliriz dedi. -OHA. -Sessiz olsana. -Boşver. Sen ne dedin o öyle söyleyince. -Bir şey demedim. Çay için teşekkür edip sınıfa geldim. -Odunsun. -Ne? -Çocuğa bir cevap verseydin. Evet ya da hayır deseydin. -Saçmalama Elif. Ne diye onunla gideceğim. Tamam ona karşı duygularım var ama bu doğru değil. Onu seviyorum diye gidemem. -Fazla abartıyorsun. Sonuçta kötü bir şey söylememiş. -Kötü bir şey söyledi demedim ki zaten. Durduk yere niye gideyim onunla? -Her şeye çok dikkat ediyorsun. Sanki gitsen ne olacak. Ben, Gurur ile buluşunca kötü bir şey mi yapmış oluyorum. Gurur, Elif' ın sevgilisiydi. Sevgililik durumlarını doğru bulmasam da zamanında Elif' e karşı bu durum ile ilgili fikirlerini söylemiştim. Uyarımı yapmıştım, doğru bir davranış olmadığını söylemiştim ama o kararını verdiği için sonradan bu konuyla ilgili hiç yorum yapmamıştım. Gurur kötü biri değildi hatta fazla iyi biriydi. Diğer erkeklerin aksine dini konulara değer verirdi. Elif ile bir kere el ele tutuştuklarını görmemiştim. Gözlerinden belliydi Elif' i çok sevdiği. Elif' e bakmaya çekinirdi. ☆☆ -Şimdi diyeceksiniz ki sana ne oluyor. Kim kiminle sevgili olursa olsun. -Estağfirullah. Devam et dinliyorum. -Ben yine de açıklama yapayım. Daha doğrusu size birkaç ayetin mealini okuyayım siz karar verin. Kötü kadınlar ve kötü sözler, kötü erkeklere; kötü erkekler, kötü kadınlara ve sözlere; temiz kadınlar ve temiz kelimeler temiz erkeklere; temiz erkekler de temiz kadınlara ve temiz sözlere yakışır." (Nur suresi, 26. ayet) Mümin kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. (Nu suresi, 31. Ayet) Zinaya yaklaşmayın! Çünkü o hayâsızlıktır, çok kötü bir yoldur.( İsra suresi 32. Ayet) -Konuyla ilgili elbette bir sürü ayet ve hadis var ama size peygamber efendimiz bir hadisini de söyleyeyim; Kadın, erkek yanlız kalırsa üçüncüsü şeytandır. Demek istediğini anladım. Günah olduğu için, haram olduğu için onaylamıyordun. -Evet... Ama Elif sizin gibi düşünmüyordu sanırım. Niyetimi farklı yorumlamış. ☆☆ -Aff. Sen ne alaka Elif. Bu konular bana doğru değil. Birbirimize helal değiliz. Harama bulaşmaktan korkuyorum. Normalde onu uzaktan gördüğümde bile nefsime uyup gözlerimi ondan alamıyorum. Onunla aynı ortamda, aynı masa da olsam daha beter olur. Göz göre göre günaha giremem. -Ne olmuş, yüzüne baksan. -Doğru olmadığını sen de biliyorsun. -Çok katısın. Ne var, bir kere de şu ânı düşünüp tadını çıkarsan. -Ayh, konuyu kapatalım. İkimizde kendimizce kendimizi haklı bulacağız. Kapatmak en iyisi. -Bencede. Zaten hoca geldi. .... Blok islenen dersten sonra nihayet sınıftan çıkmıştık. Bugün ki dersler bitmişti, ben de bitmiştim. Bazı hocalar iyi hoş da bazıları sadece slaytta bakarak okudukları ve yorum katmadıkları için sıkılıyordum. Şimdi ise Elif ile kampüsten çıkmış, durağa doğru yürüyorduk. -Zeyno, bir yerlere mi gitsek? -Kuzu, ben eczaneye gideceğim. İlacım bitmiş , onu almam gerek. -Beraber gidelim. Oradan da beraber bir yer de otururuz. -Tamam ama çok kalmayalım. Zaten dün de evde kalmadım ya bizimkileri özledim. -Hmm, ne oldu yakışıklı beyle barıştınız mı? -Tatlı diliyle yine kendini affettirdi. -Sahi, siz niye küstünüz? -Sınıflarına yeni bir kız gelmiş. Artık onu sevdiğini falan söylemişti, ben de yalandan küstüm dedim. -Zeyno yaa.. sonra ne oldu? -İşte dün Caner ağabeylere gittik falan, yemekte konuştuk artık o kızı sevmediğini söyledi. -Bir günde? -Olayın komik tarafı da orası. Kız Mert beyin arabasını almış, o da dün bana bu yüzden dolayı artık sevemeyeceğini söyledi. Kim gelirse gelsin benden vazgeçmeyecekmiş, büyüyünce benimle evlenecekmiş. -He canım ondan. Bacak kadar boyuyla neler diyor. Şeytan diyo ki git al karşına çatır çatır " oğlum sen geç kaldın " de. Gönlümde yatan bir aslan var deseydin . Hatta senin söylemin ile en mavişinden. -Yol yakınken bölüm mü değiştirsen sen kuzucum. Çocukların psikolojisini bozarsın tek cümlenle. -Aman be , size yaranılmıyor, ileride üzülmesin diye diyorum. -Neyse, hızlı olalım. Eczaneler kapanmadan gidelim. -Daha bir saat var. Her türlü yetişiriz. Durağa geldiğimiz de Elif telefonda Gurur ile konuşmaya başlamıştı. Ben de tek kaldığım için sıkılmaya başlamıştım. Telefonla biraz uğraştıktan sonra nihayet otobüs gelmişti. Arkalı önlü otobüse binerek boş koltuklardan birine oturduk. Bu saatte, araç boştu şoklar içindeydim. On beş dakika sonra otobüsten inince neredeyse abonesi olduğum eczaneye doğru adımladım. Elif hâlâ telefonda konuşuyordu. Anlamıyorum hergün saatlerce konuşacak ne buluyordu ikisi. Bir saatten fazla olmuştu ikisinin telefonda konuşması. Gerçi bu benim gördüğüm kısımdı. Evdeki halini düşünemiyordum... Bitmek üzere olan ilaçlarımı alarak Elif' in yanına gittim. Nihayet telefonu kapatmıştı. -Niye kapattın telefonu. Konuşsaydın ya biraz daha. -Valla özür dilerim. Dün akşamdan beri konuşmadık o yüzden bu kadar uzun sürdü. -Allah aşkına bu kadar konuşacak ne buluyorsunuz? -Havadan sudan. Kısaca herşeyden. Hem sana alıştırma olsun, oduncum. İleri de hayatında biri olursa böyle ruhsuz, duygusuz ve baston yutmuş gibi durma. -Benimle uğraşma. -Tamam be. .... Elif ile bir saate yakın oturup sohbet ettikten sonra kalkmıştık. Sahilden evlerimize uzaklık yürüme mesafesindeydi. Neredeyse yirmi dakikadır yürüyorduk. Derslerden falan konuşa konuşa Eliflerin evinin oraya gelmiştik. Elif ile vedalaştıktan sonra kendi evime doğru adımladım. Eve nihayet vardığımda annem ile kısaca sohbet edip odama çıktım. İki gündür duş almıyordum. Kıyafetlerimi alarak duşa girdim. Ellerim buruşuncaya kadar duş aldıktan sonra saçlarımı kurutup odama geçtim. Üstüme rahat bir şeyler giyerek hemen üstüne namaz kıyafetimi giydim. Günler sonra nihayet namaz kılacaktım. Akşam namazını kılıp alt kata indim.Ben duştayken ikizler gelmişlerdi. Onlar oturmuş annemle sohbet ederken aralarına ben de katılmıştım. Babamın gelmesine yakın ben salata yapmak için mutfağa giderken Ateş de masayı kurmaya gelmişti. Misafir falan olmadığı zamanlarda genelde mutfak da yerdik yemeklerimizi... İkimiz de annemin dediklerini yapıp salona geçerken zil çalmıştı. Gelen babamdı. Yorgun olduğunu söyleyerek hemen duşa girmişti.... Babamın da gelmesiyle masaya geçmiştik. Babam gün içinde neler yaptığını anlatmıştı, bizlere sorduğunda biz kısaca anlatmıştık. Mert' in dün akşam ki hallerini anlatınca gülme krizine girmişti babam. Mert' in yaşını bilmesine rağmen arada takılırdı ona, tabi Mert' de farkında olmadığı için ağlayarak babama inat olsun diye yanıma gelirdi.... Yemekten sonra masayı toplamak Barış 'a kalmıştı. Arada onların bu hallerine takılsam da herkes halinden memnundu. Bizim evde kız, erkek ayrımı yapılmazdı. Herkesin görevleri vardı. Herkese eşit yaklaşılırdı... Yemekten sonra onlar çay içerken ben de ilacımı içtiğim için öylece oturuyordum... Ders çalışmak için yanlarından ayrılacak odama çıktım. Dün zaten çalışmamıştım hiçbirşey. İki hafta sonra finaller başlayacaktı. Bu yüzden ipin ucunu kaçırmamam gerekiyordu.... İki saate yakın ders çalıştıktan sonra yatsı namazını kılarak yatağa geçtim. Dün kendi yatağımda uyumadığım için gözlerim hemen kapanmıştı. ??? "04.08.2023"
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD