16- Mahkeme Günü

1100 Words
Mahkeme günü gelip çatmıştı. Bugün Piç Anıl'ın umarım tutuklanacağı gündü. Ama her şey sona erer miydi, o tip adamlar tıkıldıkları hücreden bile dışarıdaki çetelerini idare etmenin bir yolunu bulurlardı. O yüzden tetikte yaşıyorduk. Emniyete gittiğimizde, bizden daha gergin görünen biri varsa O da Kemal'di. Kahve almaya gittiğimde yanıma geldi. "Şu sizin Piç Anıl dosyası nasıl gidiyor?" dedi açık açık. İyice çığırından çıkmıştı demek ki her şey. "Bugün mahkemesi var az sonra geçeceğim adliyeye." dedim kahvemden bir yudum alıp kendime gelirken. "Tanıklar nerede, koruma programında isimlerini göremedim." dedi ağzımı arayarak aklı sıra. "Herhalde mahkemeye geleceklerdir, kimden koruyalım ki, Piç Anıl'ın haberi bile yok tanıklardan." dedim gözlerinin içine bakarak. "Doğru ya. Bilemez." dedi Kemal, ama alnı terlemişti büro hiç de sıcak olmadığı halde. Birden annemle Ahlas kapısında belirdi mutfağın. Bu katta ne işleri var diye düşünürken Ahlas sırıtıyordu. "Irmak Hanım, Kemal Bey ile sohbetiniz bittiyse, şu kelepçeleri bir takalım arkadaşa." dedi gülerek. "Ne demek amirim ben sizi tutmayayım." dedim Kemal'in gözlerinin içine bakarak. "Ne oluyor ya, yine bir şaka falan mı yapıyorsunuz siz?" dedi, arkasını dönüp de Leyla Yeşilada'yı görünce olayın ciddiyetini kavradı. "Ne gerekçe ile tutukluyorsunuz beni pardon ama?" dedi tümüyle inkar modunda. "Her sabah kahve içtiğin arkadaşlarına ihanet diyebiliriz mesela, ama onun bir adı vardı, neydi Irmak?" dedi annem. "Görevi kötüye kullanma amirim." dedim. "Ben bir şey yapmadım." dedi panikle. "Yapma ama Kemal, en azılı suçlular bile aynı cümleyle giriş yapıyorlar sorgularına, senden daha üretken cümleler beklerdim." dedi Ahlas gülerek. "İyi ama ben ne yapmışım?" dedi ısrar ederek. "Biz hepsini uzun zamandır filme çekiyoruz Kemalciğim, sana içeride bir kopyasını göndeririz, gardiyan arkadaşlardan rica ederiz sana da izletirler." dedi annem. Keyfime diyecek yoktu, annem Kemal'i asayiş katına götürürken ben de onu takip ettim. Ama kattaki herkes o kamera kayıtlarını çoktan izlemişti anlaşılan, görev arkadaşlarına tiksinti dolu bakışlar atıyorlardı. "Amirim buradan itibaren biz devralalım arkadaşı, savcılığa teslim edene kadar eski günlerimizi yad edelim biraz. Özleriz çünkü." dedi memurlardan biri. Kelepçeli haldeki Kemal'i sarsarak nezarethaneye kilitledi. "Eh bize müsaade o zaman, gerçi adam öldürmeye yardım ve yataklık girişimi de var ama önce siz işinizi görün bu gerzekle." dedi Ahlas. "Hadi çocuklar siz doğru mahkemeye, mahkeme esnasında bütün bizim sokak, emniyet önü ne kadar adamı varsa tespit edilen Piç Anıl'ın hepsini toplatacağız, mahkemeden çıktığında kimi arayıp haber verecek bakalım o Piç." dedi annem. Ahlas ile araca bindiğimizde keyfim hiç olmadığı kadar yerindeydi. Adliye koridorları inanılmaz kalabalıktı, Piç'in iki tane adamı mahkeme salonu önündeydi hemen. Ahlas anneme haber verdi, zaten onların da tespit edildiğini eş zamanlı olması için bekletildiğini öğrenince rahat ettik. İki adam bize olabildiğince ters bakarken, mahkeme salonuna girdik. Birkaç dakika sonra Jandarma Piç Anıl'ı getirdi mahkeme salonuna kelepçeli olarak, mübaşir aldığı bir emirle mahkeme salonunun kapısını kapadı iki adamı içeriye giremeden. Operasyon başlamıştı. Mahkeme de öyle. "Vallahi ben kızı gördüm güzel diye takip ettim, yaşı küçük durmuyordu boylu posluydu, yanına bir oğlan yanaşınca konuşamadım, başka da işim olmadı." dedi ısrarla. Şahitleri bulamadıkları için ne kadar tedirgin olsa da, şansını denemek istemişti. "Peki kızın odasında parmak izinin bulunduğu çakmağı da açıklamak istersin belki." dediğinde hakim, beti benzi atmıştı Piç Anıl'ın. Evin defalarca incelendiğini ama bir şey bulamadıklarını iyi biliyordu. Yakından takip ediyordu bütün gelişmeleri adamlarıyla. Çakmağının düştüğünü muhtemelen biliyordu ama yangında çakmağın da yanarak patladığını düşünmüştü belli ki ses çıkmayınca. Ama şimdi gerçekler gözünün içine bakıla bakıla söyleniyordu yüzüne. "Yaz kızım, TCK 123/A bendine göre, kişiyi ısrarlı takip suçundan sanığın 2 yıl hapsine...." Piç Anıl sırıtmıştı ucuz yırttı diye ama daha hakim bitirmemişti söyleyeceklerini. "Yangın çıkarmak suretiyle kasten öldürmeye teşebbüsten de 22 yıl ağırlaştırılmış hapis cezasına toplamda 24 yıl hapsine karar verilmiştir." Piç Anıl'ın beti benzi atmıştı, gözleri mahkeme salonundaki adamlarını aradı ama onları bulamadı. Beni gördü oturanların arasında, sırıtarak karşılık verdim bakışlarına, gözleri kin dolu, ateş saçarak baktı bana. Eminim şu an dışarı çıkarsa, Leyla Yeşilada ve ailesinden önce Irmak Akan'ı öldürecekti. Sonra Ahlas'a baktı ve bir şeyler düşündü. Ahlas'a bir tuzak kurmuşlardı. Muhtemelen o bineceği uçakla ilgiliydi. Asla geri dönemeyecekti Amerika'dan bir şekilde, ya da hiç gidemeyecekti. Ama ben bunu hiç hatırlamıyordum annemler bahsettiyse bile. Belki de kaçıracaklardı Ahlas'ı. O zaman herkes onu Amerika'da sanırken, o onların ellerinde tutulmuştu. Leyla Yeşilada'dan sonra da onun icabına bakmışlardı. Ah ben bunları bilmeden akıl hastanesinde çürütmüştüm yıllarımı, çıktığımda en kötüsü benim başıma geldi sanmıştım. Şimdi elbette bu çeteyi çökertmek bu kadar kolay olmayacaktı. Umarım içeride şişlerler seni Piç Anıl! Anıl, jandarmalar eşliğinde cezaevi aracına bindirilirken hala çevresine bakıp adamlarını arıyordu. "Hadi merkeze gidelim, kalabalık bir misafir grubumuz var." dedi Ahlas gülümseyerek. "Tamam, hadi gidelim." dedim neşeyle. Emniyete vardığımızda adamlar yeni getiriliyordu zaten. Dört bir yandan toplamışlardı Piç Anıl'ın adamlarını. Bizim de teker teker konuşturmamız gerekiyordu. Hepsine ait kabarık dosyalar sorgu odasının önündeki deskte üst üste yığılmıştı. "Sen başlamak ister misin?" dedi Ahlas keyifle. "Elbette amirim. Zevkle." dedim ve en üstteki dosyayı alıp, Hamdi Yakut isimli adamı sorgu odasına götürmelerini söyledim. Adam içeride ters kelepçeleriyle beni beklerken gidip önce kendime kahve aldım, biraz beklesin ki gerilsin iyice köpek. Sıcak kahve bardağımla sorgu odasına girdiğimde, dumanı burnuna değecek şekilde yerleştirdim bardağımı. "Benim adımı biliyor musun sen Hamdi Yakut!" dedim kaşlarımı kaldırarak. "Bilmiyorum." dedi kahve dumanını solurken. "Takip ettiğin şahısların kızıyla aynı." dedim göz temasını yitirmeden. "Ben kimseyi takip etmiyordum." dedi hırsla. "Şöyle bakalım dosyana, uyuşturucu bulundurmak, ruhsatsız silah ve adam yaralama, gerçekten simitçilik yapan bir adam için en ideal dosya." dedim gözlerimi kısarak. "Onlar eskidendi bıraktım o işleri." dedi rahat görünmeye çabalayarak. "Anıl öyle demedi ama az önce mahkemede, yangın olayından bugün Yeşilada ailesini takip eden birkaç isim arasında saydı ismini ve onların kişisel davasıdır dedi sizin için. Neymiş kişisel davan açıkla bakalım." dedim arkama yaslanarak. "Dava sona erdi mi ki?" dedi inanmayan bir tavırla. "Evet 24 yıl ceza aldı, neden biliyor musun, o kadar sizi suçlamasına rağmen, Irmak Yeşilada'nın odasında parmak izi olan çakmak bulunduğu için." dedim fısıldayarak. "Ama yine de yaktı sizi. Hamdi benim çakmağımı istemişti o gün dedi." dediğimde gözleri irileşmişti. "Hayır ya ne münasebet ben o zaman Kuyruk Necati'nin çetesindeydim bir kere." dedi. Sonra dediğine pişman oldu, şimdi Piç'in çetesinde olduğunun itirafı gelmişti. "Neden takip ediyorsunuz amirimi ve ailesini?" dedim ciddiyetle. "Ben detayları bilmem memur hanım, bana takip et dediler ettim." dedi sıkılmış bir halde. "Kim bilir detayları?" dedim ısrarla, kaçışı kalmamıştı, ilk itiraf zordur her zaman sonra gerisi çorap söküğü gibi gelir. "Topal Cüneyt." dedi suratını buruşturarak. "Sokağın köşesinde duran mı bu Topal?" "Evet." dedi artık ne olacaksa olsun psikolojisinde. "Başka kim bilir öt!" dedim sertçe. "Avni bilir, bizim Kıl Avni. Emniyette bekliyordu, Leyla amirinizi takipteydi." dedi. "Şimdilik anlaşmaya başladık Hamdi. Yine konuşacağız seninle. Böyle devam ettiğin sürece, iyi halden epey indirim alırsın." dedim ve ayağa kalktım. Ahlas camın önünde beni dinliyordu. Elindeki dosyalara bakıp memurlara seslendi. "Cüneyt Akkara'yı getirin bana!"
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD