Ortada dönen büyük bir oyun, o oyuna kurban edilen her şeyden habersiz bir can.
Yoğun bakım ünitesinde yüzünde oksijen maskesi, göğüs kafesinde kalp ritmi için yapıştırılmış kablolu bantlar, çarpmanın etkisi ile başında oluşan yarık yüzünden kafasında sargı, kolunda birkaç tane ilaç ile karıştırılmış serum ile öylece yatan genç kız. Emily. En masum belki de en günahsız olanın başına geliyordu hep felaketler. En başından o gün kahve dökülmemiş olsaydı üzerine ve o hiç girmeseydi patronunun odasına belki de şimdi evinde uyuyor olurdu mışıl mışıl. Ne taciz amaçlı saldırı olurdu temiz hava aldığı koru da ne de evi yakılırdı ve bedeninden atmaya uğraşırdı onu öldürmek isteyen zehri.
Ama işte bir de kader vardı. Tanrı onlara yollarını çizmiş hangi anda nerede olacaklarını tahs
