Bir koku düşünün; Hem aklınızı başınızdan alacak hem de bir daha ciğerleriniz bu koku olmadan nefes alamayacak. Bir ten düşünün; kadifeden daha yumuşak, ipekten daha pürüzsüz. Üstelik şuan hem o kokunun kaynağında duruyorsunuz Hem de enfes tene teniniz değiyor.
Samuel, kısık kısık aldığı her nefeste iradesini biraz daha kaybetmeye başlıyor, ince bele sarılan kolları mümkünmüş gibi daha da sıkılaşıyordu. Deli gibi zonklamaya başlayan erkekliği ise pantolondan çıkıp genç kızın küçük yarığına girmek istiyordu.
Sakin kalmak adına aldığı nefesi geri verirken üzerindeki genç kızın titrediğini ve nefes alıp verme işlemini unuttuğunu yeni fark ediyordu. Sertçe yutkunup yüzünü çekmeye çalıştı. Kuruyan dudaklarını ıslatmak isterken ani bir nefes alan kız ile dili daha dudaklarına değemeden
