Gün sürekli geceye döndü. Bir hafta onlar için çabuk geçti ya da öyle sandılar. Umay için zaman ağır çekime geçmişti. Uyuyor uyanıyor gün içinde evde oturuyor arada kitap okuyor ama asla okuduğundan bir şey anlamıyordu. Televizyona bakıp film izlemek istediğinde komedide bile ağladığını fark edince kapatıyordu. Yine yeni bir sabaha uyandıklarında Emine işe başlayacak Umay ise biraz daha evde dinlenecek toparlanacaktı. Kahvaltı hazırlayan genç kız arkadaşı giyinirken seslendi. “Emine, kuzum kahvaltı hazır hadi çayları koyuyorum.” Saçlarını sıkı bir topuz yapan Emine odadan çıktığında yüzünde kocaman bir gülümseme ile mutfağa girdi. “Aman da aman. Benim minik kurbağam kahvaltı hazırlamış. Yerim kız seni.” Karşısına dikildiği kızın yanaklarını tutup sıkarken çocuk sever gibi sa