Gece geç saatlere kadar konuştuktan sonra Rauf ve Gökmen odalarına çekildi. Gökmen ellerini başının altına alıp tavanı izlemeye başladı. Öykü’yü ilk gördüğü bu güne kadar yaşadıkları gözünün önünden geçti. Yüzünde beliren gülümseme o kadar sıcaktı ki içi bile bu sıcaklıkla ısındı. Onu zorlayan kalbini sıkan, çaresizlikle kavrulan günler de olmuştu. Her kalp atımı Öykü için olmuştu. Zor bir duygu olmasına rağmen garip bir huzur da veriyordu. Bir insan için hem korku hem şefkat hem de şehvet duymanın mümkün olduğunu bu kız öğretmişti. Aşkı çok da önemsemeyen adam şimdi aşkı için ortalığı birbirine katabilecek gücü kendinde buluyordu. Demek ki aşk güçlendiren bir duyguydu. Saatin ritmik ilerleyen sesini umursamadan saatlerce onu düşündü. Hayaller kurdu. Uyuduğunda sabaha az bir zaman kalmıştı