Rauf sabah erkenden kalkıp kardeşini ve Öykü’yü alarak evden çıkmak için hazırlanmaya başladı. Uzun bir hastane günü geçireceklerdi. Yorucu ve sıkıntılı geçeceğini biliyorlardı ki daha sabahın erken saatinde bile bu sıkıntı kendini hissettirmeye başlamıştı. Öykü hiç konuşmadan kıyafetlerini giydi. Yamaç ve Gökmen üniformaları üzerlerinde salonda oturmuş onları bekliyorlardı. Dedeleri salona girince aynı ayda ayağa kalktılar. Rauf çakı gibi duran iki torununa bakıp tebessüm etti. Onları her bu şekilde gördüğünde göğsü kabarıyordu. “Dede, isterseniz sizi ben götüreyim hastaneye” “Gerek yok oğlum, siz mesainize geç kalmayın. Şahin gelecek birazdan” Gökmen yüzünü beğenmez ifade ile buruşturup Yamaç’a “Kim bu Şahin ya” dedi. Yamaç gözlerini devirmekle yetindi. Şu an da bile kıskançlık yap