Güneş ışığının yüzüne hafifçe vurmasına bile rahatsız olmuştu Rüya. Gözlerini aralarayarak, görüş alanının netleşmesini bekledi. Yatak odalarında Dağhan'ı göremeyince başını kaldırdı ve banyodan ses geliyor mu diye kontrol etti. Ses olmayınca bu sefer odayı taradı gözleri tekrar ve tek kilişik kahve derli koltuğun üstünde kıyafetleri gördü. Saat sabah dokuz olmuştu, demek ki Dağhan sabah erkenden uyanarak kıyafetleri istemişti evden. Rüya yerinden kalkarak hemen üstüne geçirdi beyaz uzun elbiseyi. Beli tam oturuyor, etek kısmı salaş biçimde inen günlük bir elbiseydi. Odadan çıkarak salona ilerledi. Dağhan koltukta oturmuş, düşüncelerinden Nazya'yı görünce ayrıldı. " Hazırsan çıkalım?" " Olur." diyen Nazya çekingen gibi görünerek; " Şey...ımmm.çarşaf meselesi.." " Halletim onu b