When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Eve varana kadar uyuyakalmıştım, üzerimde bir bitkinlik vardı, bu yüzden kendimi tutamamıştım bile. Gökalp beni kucağına almaya çalıştığı zaman gözlerimi açtım, anında ona sarıldım düşmekten korktuğum için. Kollarımı boynuna doladım hiç düşünmeden, kokusunu burnuma çekince yine aklıma olanlar gelmişti. Bu kokuyla o koku bir değildi işte, ikisinin kullandığı parfüm aynı değildi! Kendimi çok kötü hissediyordum tanımadığım bir adamla dans ettiğim için, bu rahatsızlık hissi geçmek bilmiyordu. "Sen bana kızmadan ben en iyisi kendimi açıklayayım, uyuduğunu görmüşse seni rahatsız etmemek için kucağıma alıp yatağına götürmeyi düşündüm. "Ama galiba kucaklarken biraz sarstım, uyanmandan anlaşılıyor yani. Kusruma bakma, uykundan ettik seni de." Normalde olsa bu konu için 2 saat ona hakaret