When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Sabah olduğunda aklıma ilk gelen Serhat’tı. Normalde uyanır uyanmaz düşündüğüm Berkay olurdu. Ona ne yedireceğimi nerden para bulabileceğimi düşünürdüm. Ama bu sabah Serhat’ın gece bana yaptığı zorbalık aklımdaydı. Yaptığı zorbalıktı ama niye öfkeli değilim? Sanki beni öpmesini istemişim gibi. Çok saçma… Her şey çok saçma! Odamdan çıkarken temkinliydim. Serhat’tan kaçmak zorundaymışım gibi… Oysa ki benim işim Serhat’ın ta kendisiydi. Banyoya girip yüzümü yıkadım. Dişlerimi fırçaladım. Misafirler için yedek diş fırçalarının olması büyük lütuftu. Odama döndüğümde rahat bir nefes aldım. Kapıyı arkamdan kilitledim. Dün alınan elbiselerden en koyu renk saks mavisiydi. O elbiseyi üstüme geçirip saçlarımı sıkıca bağladım. İşe gitmek için hazırdım. İşe gitmeden Berkay’a baktım. Henüz uyan