Ağanın Serçesi / Mafya ve Töre +18

Serhat abiyi yataktan kaldırmam için benden üç tane daha olmalıydı. Adamın boyu 2 metre, cüssesi zaten beygir gibi. Ağaya benziyor muyum diye sormuştu keşke beygire benziyorsun, deseydim. “Serhat abi… Serhat abi kalk lütfen. Biri gelip görürse zor durumda kalırız.” Kafasını hafifçe kaldırdı. “Senin adın Hazal mı?” “Hayır.” “Sevda mı?” “Hayır.” “O zaman bana abi deme Serçe!” “Tamam yatağımdan kalkarsan söz abi demem Serhat ağa derim.” “Ağa ne ya? Ben ağa mıyım?” “Değil misin?” Başını yatağa geri bıraktı. “Ağayım.” Sonra komik bir şey söylemiş gibi gülmeye başladı. Panikleyip ağzını tuttum. “Sus! Duyan olacak!” Bileğimi tutarak elimi ağzından çekti. “Duysalar ne olacak?” “Sizi odama alıyorum sanacaklar.” “Odamda olan sensin Serçe.” Ayaklarımın üstünden kalkıp soyunmaya başladı. Ne yapıyor ya bu adam. Hemen yataktan kalktım ben de. Kimin odası bilmiyorum ama acilen bu odadan çıkmalıyım. Tam elimi kapıya atacakken bileğimden tutup “Nereye ya,” diyerek beni durdurdu. “Serhat abi bırak beni,” dedim korkuyla. Gözlerine bakmak için başımı kaldırmam lazım. Aramızda otuz santim kadar boy farkı varken onun göğüs kafesiyle bakışmam kaçınılmazdı. Siyah gömleğinin açık düğmelerinden görünün dövmeleri dikkatimi çekerken beni iyice köşeye sıkıştırarak kapıya yasladı. “Ben abin değilim,” diye fısıldadı. Çenemden tutup gözlerime bakarken bakışları kor gibiydi. Aynı zamanda sarhoş olduğunu üstündeki yoğun sigara ve içki kokusundan anlamak mümkündü. “Kuzeniz,” dedim güçlükle. “Kan bağımız bile yok,” dedi gülerek. Elimle ağzını yeniden kapattığımda bu defa bileğimi tutup çekmek yerine parmaklarımı birden ağzına aldı. Isıracak sandım ama garip bir şey yaptı. Parmaklarımı emerek dudaklarınının arasında kaydırdı. Elimi panikle çekmeye çalışırken o elimi tutup başımın üstünde sabitledi. “Serhat abi ne yapıyorsun? Bırak beni!” dedim panikle. “Abi deme…” dedi boğuk bir sesle. “Abin değilim.” Birden dudaklarıma kapandığında şok oldum.