7.BÖLÜM

1188 Words
Selamun aleyküm Keyifli okumalar... -Kızım eksik gedik bir şey olursa ararsın ağabeyine veririm kargoya verip yollar size. -Tamam annem. Babamın sonuçların açıklandığı gün söylediği gibi olmuştu. Annem, babam ve Mine ile ile birlikte kayıtlar başladığı gibi Ankara'ya gitmiştik. Babamlar önce Mine'nin kaydını yapmışlar ve kampüse yakın ev arayışına girmişlerdi. Onlar ev bakarken ben de Mine'nin kampüsüne yakın bütün özel hastanelere, sağlık kabinlerine cvmi bırakmıştım. Ankara'daki altıncı günümüzde babamlar dayalı, döşeli bir ev bulmuşlardı. Mobilyalar temiz olsalarda yine içimize sinsin diye koltuk temizleme yapan bir yer ile anlaşmış evdeki mobilya ve yatakları yıkatmıştık. Ankara'daki yedinci günümüzde babam İstanbul'a dönerken annem ve Mine evin eksiklerini tamamlamaya devam ederken ben de yakında olabilecek hastanelere cv bırakmaya devam etmiştim. Ankara'daki on ikinci günümüzde annem ve Mine'de İstanbul'a dönmüşlerdi. Mine ikimizin kitapları vs. toplamaya gitmiş ve iki hafta sonra geri gelecekti. Ben de bu süreç de sabah evden çıkıp akşam eve geri dönüyordum. Bütün günüm otobüs köşelerinde sürünüp hastanelere cv bırakmak ile geçiyordu. Bugün de o günlerden biriydi. Erkenden evden çıkıp cv bırakmıştım. Ortalama bir saat önce eve gelmiştim. Yorgunluktan ilk başta yerimden kalkamasam da karnımdan çıkan tuhaf seslerle daha fazla duramayıp ayaklanmıştım. Ekmek arası hazırlayıp yediğim sırada annem aramış onunla konuşmuştum. -Aman kızım yatağa girerken kapı pencereyi kontrol et. Kapıyı sıkıca kilitle. Uyurken de telefonunu yastığının altına koyuver. -Sultanım her konuşmamızda söylüyorsun. Dediğin gibi yapıyorum. Hem merak etme beni, alt kattaki teyze sürekli gelip soruyor. -Olsun kızım. Bak insanlara çabuk güvenme. Eve de hemen alma. Sen safsındır iki güzel söze hemen inanırsın dikkat et yavrum. Gözün açık olsun. -Tamam anneciğim. Evdekilere selam söyle. Hepsini çok özledim. İş bulursam ilk fırsatta gelirim. -Tamam kuzum. Ha bu arada yarın kargo gelebilir. İçinde dolaba girecek et, kıyma falan da var. Kışlık yiyecek de var. Kargo gelince işini bırak hemen eve dön. Buzları çözülmeden yerlerine kaldır. Annemle neredeyse bir saat daha konuşup telefonu kapatmıştım. Yorgun hissetsem de yerimden kalkıp banyoya geçerek kısa bir duş almıştım. Saçıma havlu dolayıp salona geçerek masanın üstündeki laptobu alıp film izlemeye karar vermiştim. İzleyebileceğim film ararken e-mail kutuma gelen maile tıklayıp hemen açmıştım. Cv bıraktığım hastanelerden birinden mail gelmişti. Yarın saat on da görüşmeye çağırdıklarına dair mail atmışlardı. O kadar çok hastaneye cv bırakmıştım ki kim bilir hangi hastaneden dönüş yapmışlardı. Arama motoruna hemen hastanenin adını yazıp konumuna baktım. Evden ortalama yirmi dakikalık uzaklıkta olan bir hastane olduğunu görmüştüm. Sevinçle yerimden kalkıp yeni odama geçerek yarın giyebileceğim kıyafetleri ayırarak yatağın üstüne attım. Karar vermekte zorlandığım için Melek 'i görüntülü arayıp kıyafet konusunda fikrini almıştım. Melek ile biraz daha sohbet edip telefonu kapatarak çıkardığım kıyafetleri ütüleyip yarın sabah sekiz buçuğa alarm kurarak yatağa geçtim. Hastaneden görüşmeye çağırdıklarını bizimkilere söylemek istesem de kesin bir şey olmadan söylememe kararı aldığımdan yarına kadar bir şey söylemeyecektim. ..... Gece heyecandan saatlerce dönüp durmuştum. Neredeyse saat dörde gelirken gözlerim kapanmıştı. Sabah da alarm sesi ile gözlerimi açmıştım. Dün gece duş aldığım için yatağımı toplayıp rutin işlerimi hallederek mutfağa geçmiştim. Aç hissetmiyordum ama stres olduğum anlarda karnım gurulduyordu. Tam da görüşme sırasında böyle bir olay yaşamak istemediğim için ayaküstü bir şeyler atıştırıp tekrar odama geçerek giyinmiştim. Evden çıkmadan önce hazırda bulunan cvlerden bir tane almıştım. Her ihtimale karşı transkriptimi yanıma alarak evden çıkmıştım. Durağa geldiğimde saat daha yeni dokuzu çeyrek geçiyordu. Telefonumu çantama atıp akbilimi çıkardığım sırada bineceğim otobüste gelmişti. Akbilimi okutup otobüse binmiştim. Otobüs çok da dolu değildi ama boş koltuk da yoktu. Ben de mecburen bir yere tutunup ineceğim durağın gelmesini bekliyordum. Otobüs beklediğimden hızlı gidince dokuz buçukda hastaneye varmıştım. Danışmadan insan kaynaklarının odasını öğrenince oyalanmadan birinci kata çıkarak söylenilen odanın önüne gelmiştim. Yarım saat beklemem gerekiyordu ama önemli değildi. Sonuç da ilk izlenim önemliydi. Yarım saattir boş boş oturmuş beni çağırmalarını bekliyordum. -Kardelen Yıldız? Adımı duymamla oturduğum yerden kalkmıştım. -Buyurun benim. -Görüşme sırası sizde. Buyurun şöyle odama geçelim. Önümdeki kadını takip edip odaya girmiş, gösterdiği sandalyeye oturmuştum. ..... Hastaneden mutlu bir şekilde ayrılmıştım. Görüşme beklediğim gibi güzel geçmişti. Bir aylık deneme sürecim olacak daha sonra duruma göre gerçek anlamda işe başlayacaktım. Hastaneden çıktığım gibi eve geçerek annemlere arayıp haber vermiştim. Annem pazara gideceği için konuşmayı kısa kesip kapatmıştım. Kendime makarna yapıp yiyerek evi üstünkörü toplayarak buraya getirdiğim kitaplarımı orta sehpaya koyarak kısa bir konu tekrarı yapmaya karar vermiştim. Deneme sürem üç gün sonra başlayacaktı. Üç gün boyunca genel tekrar yapma kararı almıştım. 4 YIL SONRA -Abla bugün nöbetin var mı? -Yok. Akşam beş de çıkacağım. -Benim de dersim öğleden sonra var. Dersim bittiğinde yanına geleyim dışarıda yeriz yemeğimizi. -Olur olmasına da ben de çok para yok. Sen de var mı? -Biz de maaşımızı alıyoruz Kardelen hanım. Yemekler bugün benden. Hadi yine iyisin. -Mine bak son yılın. Artık çalışmayı bırakıp derslerine odaklan. -Abla zaten yarım gün çalışıyorum. Hem derslerime gayet çalışıyorum. Ortalamam neredeyse üç yetmiş beş. -Ben söyleyeyim de gerisine karışmam. Mine kampüsteki kırtasiyede ders saatlerini kaçırmayacak şekilde çalışıyordu. Sabah dersi varsa öğleden sonra çalışıyordu, eğer öğleden sonra dersi varsa sabahtan çalışmaya gidiyordu. Çok yüksek bir maaşı olmasa da mutfak masrafı ve okul ihtiyaçlarını karşılıyordu. Babam ne kadar karşı çıksa da Mine çalışmaya başlamıştı. Geçen dört yılda babam borçları kapatmıştı. Borcu kalmadığı için babam evin faturalarını ödemeye başlamış ve otomatik ödeme talimatını üzerine geçirmişti. Az da olsa bizlere harçlık yolluyordu. Ağabeyim zaten ihtiyaç olsun ya da olmasın her ay bir miktar gönderiyordu. Ben de kirayı ödüyordum. Maaşımın kalan kısmı da bankadaki hesabımda duruyordu. İhtiyaç halinde çekiyordum. Geçen dört yıl babamın korktuğu gibi geçmemişti. Gayette güzel idare etmiştik Ankara'da yaşamayı. Buradaki geçireceğimiz birkaç ayımız kalmıştı sonrasında gerisin geriye ailemizin yanına dönecektik. -Kahvaltın bittiyse toparlayıp hemen çıkalım yoksa geç kalacağım. -Bitti abla. Sen geç hazırlan burası ben de. İtiraz etmeden odama geçerek hemen hazırlanmıştım. Odadan çıktığımda Mine de hazır bir şekilde kapıda bekliyordu. Beraber evden çıkıp durağa gittiğimizde Mine'nin otobüsü gelmişti. Mine otobüse binip gittikten beş dakika sonra benim bineceğim otobüs gelmişti. Yirmi dakikalık yolculuktan sonra hastaneye gelmiştim. Hemşire odasına geçip hemen kıyafetlerimi değiştirip acile inmiştim. Günüm genel olarak hızlı geçmişti. Doktorların hasta orderlarına yazdığı tetkikleri laboratuvara gönderip hastalara serum takmakla geçmişti. -Kardelen hemşire kırmızı alana getirilen trafik kazası vakasının kan basıncı, solunum, vücut ısısı, EKG, satürizasyon gibi parametreleri takip edip, sonuçları değerlendir ve kaydet. Birazdan uzman doktor gelicek. -Tamam. Hemen gidiyorum. Bankodan gerekli evrakları alıp başhemşirenin gönderdiği hastanın yanına gitmiştim. Asistan doktor hastayı muayene ederken ben de gerekli değerlendirmeleri yapıp, kaydetmiştim. -Kardelen hemşire beyefendinin hasta giriş kaydı yapılmamış. Lütfen bu konu ile ilgilenin. -Tamam hocam. Hastanın kişisel eşyalarını nerede acaba? Serkan hocadan cevap beklerken sedyedeki adam konuşmaya başlamıştı. -Diğer hemşire taksideki yolcuya vermiş cüzdanı falan. Başımı sallayıp Esra hemşirenin yanına gitmiştim. -Trafik kazası ile gelen hasta ile ilgilenmiştin ya, adam eşyalarını taksideki yolcuya verdiğini söyledi. Nerede bulabilirim adamı? Hastanın kaydını açmam gerekiyor. Esra etrafına göz gezdirip parmağı ile bir yeri işaret etmişti. -Bak şuradaki takım elbiseli adamı görüyor musun? Hani şu arkası dönük olan adam. Hah işte o adama verdim. -Tamam canım. Uzman doktor gelmeden halledeyim şu işi. Esra hemşire yeşil alana giderken oyalanmadan gösterdiği adamın yanına adımladım. Boğazımı temizleyip konuşacakken duyduğum ses ile konuşamamıştım. Çağlar 'dı. Telefonda konuşan Çağlar 'dı. -Ç. Çağlar... ❄❄❄ Yeni bölüm yayında. Keyifli okumalar. Kardelen? Çağlar'ın geri dönüşü? Birbirilerini görünce ne tepki verirler dersiniz? Araya giren dört yıl... Açıkçası malum konulara girmek için zaman atlaması şarttı. Allah'a emanet olun. "14.06.2023"
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD