TÖRE (ZÜMRÜT GÖZ)

Bölüm 36

Düşüncelerime kızdım resmen ben neden böyle düşünüyordum ki sevmediğim yada duygularimdan emin bile olmadığım bir adamdan neden bana sevgi gostermesini istemiştim ki çok saçma

Şuan öyle bir duygu karmaşasındayim ki her ne olursa sevincimi gösteremiyorum çünkü ben bile düşüncelerinden emin degilim ki

Ama Adarin bu kadar sevinecegini tahmin etmiyordum çocuk gibi olmuştu duyduğu andan itibaren bütün hastaneyi ayağa kaldırmıştı şimdide yerinde duramiyordu bana doğru döndü ve beni yeni farkettigini anlamış oldum

" Güzelim kusura bakma duyunca kendimi kaybettim sana sarılmak istedim ama kızarsın diye sarilamadim Allah senden razı olsun şu dünyada bana verilecek en güzel haberi en değerli şeyi verdin "

Dediklerinden sonra birşey diyememistim sadece ağlamaya başladım ben bu adama haksızlık mı ediyorum diye düşünmeye başlamıştım bile çoktan ağlamam hizlaninca

" Şşş güzelim dökme o incileri uzul diye demedim lütfen"

" Belki inanmayacaksin ama üzüntüden değil adar hem çocuğumuza sevincimden hemde dediklerine duygulandım "

" Bundan sonra ağlamak yok zümrüt gözlüm sen başımın taciydin şimdiden sonra bütün ömrümün hepsisin "

Neden yaptım bilmiyorum ama o anda dediklerini duyduktan sonra kendimi tutamadım ve sarılmak istedim

Bir anda atıldım ve sıkı sıkı sarıldım ona o ilk baş afalladi ama uzun sürmeden karsilik verdi ve ömrüme hoşgeldin zümrüt gözlüm dedigi an ilk defa kalbimin bu kadar hızlı çarptığını hissettim

Ben daha önce Ararada sarılırken bile böyle olmamıştım neydi bu şimdi hangi hislerin belirtisiydi

Ne yani aşık mı oluyordum hayır bu imkansız ben daha bir yıkımı atlatamadim kalbim bu denli kırık ve doluyken olmamıştır olmamalı

" Güzelim hadi evimize gidelim çok ayakta kalmaman lazım bundan sonra bol bol yatak istirahati edeceksin"

"Adar abartma ben gayet iyiyim yatamam öyle sürekli "

" Bunu sonra konuşuruz güzelim hadi gidelim şimdi "

Hiç cevap vermedim çünkü ne dersem diyeyim dinlemeye çekti beni o yüzden yönlendirmesine ayak uydurdum arabaya bindik yola çıktık hastane konağa çok yakındı Allah'tan çabucak hazarbey konağına varmistik

İçeri girdiğim gibi iki yılan bizi bekliyordu evinin gözleri kip kırmızı olmuş oh olsun ona çatlamış pislik ağlamaktan

" Ooo gelin xanim gözünüz aydın ama inşallah Allah devamını getirir Dünya hali sonuçta "

Yok yok ben bu kadını oldurucem az kaldı resmen canına susamis bunlar alelen bebeğimle tehtit ediyor beni pislik tam cevap verecek Ken adar girdi araya

" Hala ağzından çıkanı kulağın duysun babamın hattı da bir yere kadar o da bitti şansını zorlama karımdan uzak tutun o zehirli dilinizi yakarım canınızı"

" Ben ne dedim oğlum iyi dileklerimi diledim sadece "

" Dileme hala sen iyi dilek dilemek için bile karımla muhattap olup konusmayacaksin aynı zamanda kızın da "

" Hele laflara bak biz ne etmişiz senin karına maşallah o çatal diliyle hepimizi yetişip alt ediyor "

" O sizin hanım aganiz onunla ilgili konuşurken dikkat edeceksiniz diye kaç kere diyicem size kendinize gelin haddinizi bilin demekten bıktım beni daha fazla zorlamayın sabrım da hatır belası da bitti işinize bakın "

Adarin yanımda biyle dim dik duracagi hiç aklıma gelmezdi bir kez daha şaşırttı beni evet hep koruyup kolluyordu ama bu sefer baskaydi.

Sağolsun beni savunmuştu ama artık sinirimden kendimi kasmaktan gözlerimin onu kararmaya başlamıştı bile ve kendimi daha fazla tutamadım karanlığa bıraktım