Hayat bir oyun. Sen ise bir oyuncu ve ya oyuncaksın . . .
Yıllar önce safkan büyücü ailesi vardı . Büyü çok gelişmişti ve artık yaşadıkları gezegenle sınırlı değildi . Güçleri taşıyordu , keşfedecekleri , her şeyi keşfetmişlerdi , yaşadıkları gezegende . Artık gök yüzüne açılma vakti gelmişti . Diğer dünyaları keşfetmek istiyordular . Bunların asıl nedenlerinden biri de kızıydı .
İki ikiz kızları vardı ve birinin bünyesi çok zayıftı . Ona şifa aramak için başka dünyaya gitmeye karar verdiler . Bunun için öncelikle iki tane büyülü kadeh yaptılar . Bu kadehten iki kişi , aynı zamanda içerse ruhları değişiyormuş . O yüzden en güçlü büyücülerden olan , Alians kadehlerden birin alıp , başka dünyaya açılan kapıdan geçti . Geldiği dünya onu çok şaşırtmıştı .
Bir çok büyü aradı ama bu dünyada büyücüler yoktu . İnsanların yaşadıkları bir dünyaydı . Büyünün kırıntısı bile yoktu bu dünyada . O yüzden Alians çok sıkılmıştı . Her işini büyü ile yapmaya alışıktı . Burada ise , büyü kullandıkça , yaşam enerjisi , eksiliyordu . Güçleri azalıyordu . Bu bir sorundu .
En sonunda , büyü aramaktan bıkmıştı . İnancı kalmayınca , kötüleşmeye başlamıştı . Sanki bu dünya onu sıkıyordu . Onu yorgun düşürüyordu , ya da insana dönüştürüyordu . Ailesini görmemek bile onu delirtmeye yetiyordu .
Kızının nasıl olduğun merak ediyordu . İçinde yaşama sevgisi bile kalmamıştı . Etrafını , karamsarlık ve olumsuzluk çevrelemişti . Bu duygu ve düşünceler onu mahvediyordu . Bu dünyaya gelmekle , hayatının en büyük hatasını yapmıştı .
Bir büyücü kapıdan geçerse bir daha geri dönemez . O yüzden gitmeden önce erkek kardeşiyle anlaşma yapmıştı . İşaret verdiğinde kadehten uyku ilacı içecek ve ruhları değişecekti . Uyandıklarında ruhları değişmiş olacaktı . Bir birlerinin bedenlerinde uyanacaklardı .
Büyüyle Ay’ın yanına sembolleri olan , kadehi yansıttı . Bu ay iki dünyadan da gözüküyordu . O yüzden görmemeleri imkânsızdı .
Bunun diğer dünyadan büyücüler görüp Alians’ın kardeşine haber verdiler .
Kardeşi Loren’in içi pırıl pırıldı . Başka dünyanı görmek için sabırsızlanıyordu . Genç ve meraklı bir büyücüydü Loren . Kadehe su ve uyku ilacı döktüler . Loren ailesi ile vedalaşmaya başladıktan sonra , kendinden emin ve heyecanlı bir şekilde , içmeye başladı . Anlaştıkları gibi , gece yarısı 3 de ikisi de aynı anda içmişti . Ama hesaba katmadıkları bir şey vardı . . . .
Kadeh iki büyücü tarafından yapıldı . Bir büyücünün içinde hiç yaşama sevgisi yoktu ama diğerinin içi pırıl pırıldı . Yaptıkları büyü de kalplerini yansıtmıştı . Hayat ve Ölüm kadehleri , yaptıklarının farklarında bile değildiler .
Loren gözlerini yeni dünyada açarken , Loren’in bedeni kendi dünyalarında çürümeye başlamıştı . Ruhu yoktu , kalbi atmıyordu ve beden ölmüştü . Alians’ın içinde yaşama sevgisi olmadığından ölmüştü . Ruhu geçitten , geçememişti ve sıkışıp kalmıştı . Bedeni ise Loren’e kalmıştı . Ama Loren’in gerçek bedeni ölüyordu . . .
Alians’ın ruhu araftaydı . Hiç bir geçit onu kabul etmiyordu . Gökyüzünde sıkışıp kalmıştı . Sonrasında gide bileceği tek yer vardı , kendi bedeni . Bir bedende , iki ruh ve bir savaş başlıyordu . Ya Loren’in ruhu kazanıyordu ya da Alians’ın . Kazanan bedeni , ölene kadar kullana biliyordu . Kaybeden ruha ise geçit açılıyordu . Artık sonsuza kadar ölüyordu , geri dönmemek üzere .
Hayat ve Ölüm kadehleri nesiller boyu saklandı . En sonunda biri Suikastçı birliğine geldi . Diğeri Prensese hediye edildi . İkisi de aynı anda içtiler kadehten . Aynı anda kapadılar gözlerini . Aynı anda ruhları bedenlerini terk etti ama biri arafta kaldı .
Prenses ’in içinde yaşama isteği yoktu . Ölmek istiyordu ve bu olmuştu . Ama Kataleya , o yaşamak istiyordu . Ve istediğini elde etmişti . Ama Prensesin bedeninde . . .
Ruhları bedenlerinden sürüklenirken Kataleya bulutların üstünde olduğunu gördü . Aşağı baktığında , tanımadığı bir dünyanı gördü . Onların dünyaları böyle değildi . Burası çok değişik bir yerdi . ‘ Belki de burası cennettir ’ diye düşündü . Ama öldüğüne üzüldü . Kafasın kaldırıp yanına baktığında siyah saçlı , siyah gözlü bir kızın belirdiği gördü . O kadar güzeldi ki , sanki ölüm meleğiydi .
Bilmediği bu kız , prensesin ruhuydu . İkisi de öldüğünü sanıyordu . Bilinçleri yerlerindeydi ve gök yüzünde buluşmuşlardı . Prensesin gözlerinde kendin görüyordu adeta . Onun gibi soğuk bakan gözler . Ve Zoya’da Kataleya’nın gözleri için aynısın düşündü .
İkisi de aynı anda bir birlerine bakarken Zoya elin kaldırarak elini tutmasını istedi . Konuşmak istiyordular ama olmuyordu . Bir birlerini , ölüm melekleri sanıyorlardı .
Bu büyücüler tarafından yapılma bir şeydi . Ruh kendi kendine hareket ediyordu . Bir kişi elin kaldırarak ondan elin tutmasını ister ve ruhları yer değiştirir .
Ama büyücüler bir kişinin , geçitten geçemeyeceğini bilmiyordu . İçinde yaşama sevgisi olmayan büyücü , bu kadehi yaptıktan sonra ölmüştü . Ama onun için ‘ Fazla güç kullandı . Tüketti kendin ’dediler . Kimse bu kadehlerin Ölüm ve Yaşam kadehi olduğunu bilmiyordu .
Loren bile abisinin kendi dünyalarında iyi yaşadığını sanmıştı , ilk başlarda . Ama öyle değildi . Alians’ın ruhu geri gelmişti ve bir savaş başlatmıştı , beden de . En son gökte buluşmuşlardı . Bir birlerine dokunduklarında ruhları sürüklenmişti .
Kataleya üzgün bakışlarla ve yaşamak isteğiyle ona uzatılan eli tuttu . Ve işte o zaman sanki onu ayakta tutan bulutlar , onun ayağının altından çekildi ve ruhu düşmeye başladı . Ama düşmeden önce gördüğü tek şey ona bakan Zoya’nın ağlamasıydı .
Kataleya düşerken havayı hissediyordu . Bu olanlara bir anlam veremiyordu . Altında sarayın büyük açık balkonu vardı . Oraya düşeceğini sandı ama oradan bile geçti . Kendi bile inanamıyordu . Taş duvarların , içinden geçmişti . Ruhu sürüklenerek Zoya’nın bedenine girdi .
İşte o zaman beden derin bir nefes aldı . Kataleya gözlerin açıp derin derin nefes almaya başladı . Kendine geldiğinde yanında bir kadının ağladığını gördü . Kadın onun iyi olduğunu görünce hemen sarıldı . “ Canım kızım yaşıyorsun . Beni çok korkuttun “ diyerek alnına , saçlarına öpücükler konduruyordu .
Kataleya hala olanların şokundaydı . Etrafına bakarak buranın neresi olduğunu anlamaya çalışıyordu . Aniden dudağından dökülen kelimelere engel olamadı “ Neresi burası . ”derken , sesini duyarken bir anda korktu . Konuşa biliyordu .
İşte bu Kataleya’nın yeni başlangıcıydı . Tabi Zoya olarak bir başlangıç bu . Bir Prensesin bedeninde . Hem de nefret edilen ve defalarca öldürülmek isteyen bir prensesin bedeninde . Sırlarla dolu bir zihin bırakmıştı , Suikastçıya . Onları keşfetmek için yaşaması lazımdı . Zoya’nın yapamadıklarını yapması ve intikamı alması gerekirdi . Ruh değiştirme büyüsü tamamlanmıştı . Şimdi suikastçının yeni bir hayatı vardı . Bilmediği bir dünyada , büyü ve ateş onu bekliyordu . O bir ateş Kraliçesiydi . Zoya’nın sırlarını keşfederken , kendini hiç bilmediği bir dünyada , yaşama arzusu ile yanıp tutuşurken bulacak . Mutluluk başlayacak , nefret bitecek . Yarım kalan bir hayatın ip uçlarını takip ederken , kendini bir savaşın içinde bulacak . Yeni güçlerini keşfedecek . Yeni insanlar . . .
Ve ilk kez tadacağı aşkı . . .