MISRA ULUSOY ;
"Komutanım . Şimdi ayrılacağız ya ben biraz çekindim ."
Erdem komutan bana bakıp bıyık altından gülerken Aslıhan komutanım ;
"Çekinme Mısra . Artık hepimiz bir aileyiz ."
Ben kafamı sallarken bu 12 kişilik ekibin en küçüğü olmak biraz ürkütse de beni yapacak bir şeyimiz yoktu . Üstelik buraya Van ' dan gelmiştim ve zaten orada çoğu şeyi görmüştüm . Nihat komutanım ;
"Burada kimse seni yadırgamaz ya da küçümsemez üstelik şuan buradaki herkesten daha cesursun küçük yaşında buralardasın onun için kimseden çekinme komutanım ."
Nihat komutana gözlerimin içi gülerek baktığımda o da bana öyle karşılık verdi . Sonrasında Erdem komutanım destek olmak için elini Nihat komutanımın omzuna koyup sıktı . Kulağımız da ki telsizlere pilotumuzdan ;
"Köye alçak iniş yapamıyorum komutanlarım . Sesimizi duymamaları hatta bizi hiç görmemeleri gerek buradan sonra kendi başınasınız ."
Anında gözler Aslıhan ve Erdem komutana çevrilirken Aslıhan komutanım işaret ve orta parmağını birleştirip etrafında döndürdü . Bu kontrollü iniş yapacağız demek oluyordu . Paraşütler sırtımızdaki yerini alırken herkes sıraya giriyordu . Bir kişi dışında Korkut komutanım . Bir anda ;
"Allah Allah ALLAAAAH ."
Kendini uçaktan bıraktığında biz şok içindeyken erkekler gülüyordu . Erdem komutanım ;
"Deli demiştik ."
Dediğinde biz de de mırıldanmalar oldu . İlk atlayan Gizem komutanımdan sonra bende atladım . Gökyüzünde süzülürken ileride ki köyü fark ettim . Köyün neredeyse 2 kilometre kadar gerisine iniş yapacaktık . Hepimiz birer birer süzülüp aşağı inerken paraşütlerin iplerini kesip hızlıca ağaçların arkasında beklemeye başladık . En son inen Aslıhan ve Erdem komutanımdan alınan ortak karara göre hareket edecektik artık . Erdem komutan ;
"Burak ve Turna kendinize köyü iyi göreceğiniz bir yer bulun ve iletişimi asla kaybetmeyin . İkiniz birbirinize emanetsiniz ."
Burak ve Turna Komutanım ;
"Emredersiniz Komutanım ."
İkisi yan yana ileriye doğru yürüyerek kayboldular . Aslıhan komutanım ;
"Gizem ve Berat siz de çantalarınızı buraya bırakın ve köyden biriymişsiniz gibi köye giriş yapın kaç kişi olduklarını ve ne kadar cephaneleri olduğunu öğrenmemiz gerekiyor ."
Gizem ve Berat Komutanım ;
"Emredersiniz Komutanım ."
İkisi de çantalarını bırakıp yürümeye başladılar . İlk gördüğümde yadırgasam da şimdi neden ikisinin de üzerinde üniforma yerine normal kıyafet olduğunu anlıyordum . Erdem komutanım ;
"Mısra ve Nihat siz de köyün arka girişine dolanın ."
Hemen hazır ola geçip Nihat komutanımla aynı anda ;
"Emredersiniz Komutanım ."
Diye bağırıp hızla yürümeye başladık . Uzun bir sessizlikten sonra Nihat komutanım ;
"Kaç yaşındasın komutanım ."
"23 yaşındayım komutanım . Ve siz benden büyük olduğunuz için lütfen bana Mısra deyin komutanım ."
"Anlaşıldı Mısra ."
Gülümserken önümden gelen sesle hemen çalı arkasına attım kendimi . Hafifçe çıkıp baktığımda Nihat komutanımın da karşımdaki çalıda aynı şekilde baktığını görüp adamlara baktım . 4 kişiydiler . İkisi benim önümde ikisi Nihat komutanımın önünde elimde 4 yapıp kafa salladım . Nihat komutanım 2 ben 2 sen diye işaret ettiğinde hemen harekete geçtim . Birinin arkasından atlayıp boynuna baskı yapmamla yığılması bir oldu . Diğeri çıkan sesle bana döndüğünde ellerinin hemen silaha gittiğini fark edip eğildim ve kendi bacağımla adamın diz kapağına sertçe geçirdim . Adam yığılırken silahımın kabzasıyla boynuna bastırarak etkisiz hale getirip hemen toparlandım . Nihat komutanım yüzünde gülümseme ile bana bakarken tamamdır dercesine kafasını salladı . Temkinli adamlarla ilerlemeye başladığımızda biraz daha özgüvenimi bulmuş gibiydim . Tam köyün arkasındaki taşlık yere uzandık .
"Kumru 4 ' ten Kumru 1 ' e"
Aslıhan komutanım hemen cevap verirken ;
"Kumru 1 dinlemede ."
"Köyün arkasında 3 araba , silahlı 8 , silahsız 11 toplam 19 kişi var Komutanım ."
"Tamam Mısra . Haber bekleyin ."
"Emredersiniz komutanım ."
Gözlerim istemsizce Nihat komutanıma kayarken onun zaten bana baktığını görüp bakmaya devam ettim . Dışarıda görsem kesin asker diyebileceğim bir yapısı vardı . Kısa hatta 3 numara saçları geniş omuzları ve biçimli vücudu ile tam askerdi işte . Kendimi onun yanında kızı gibi görmeye başladım . Neden bu kadar düşünüyordum ki ? Telsizden sesler gelmeye başladığında ellerimim titrediğini hissettim . Berat Komutanım ;
"Kumru 2 ' den Kumru 1 ' e . Acil durum ."
"Kumru 1 dinlemede ne oldu ?"
"Komutanım burada rehinelerin biri en az 8 aylık hamile . Ve görünüşe göre doğumu başlayacak . Ayrıca rehin tutulan 7 çocuk var ."
Gözlerim sinirle kısılırken ellerimi sıktım . Tam bu sırada bir bağrışma oldu . Telsizden ;
"Gizem HAYIR !"
İlk saniyelerde kimse cevap veremedi sonra ilk cevap veren Erdem Komutanım oldu .
"Kumru 2 cevap ver . Ne oluyor ?"
Telsizden ses yoktu .
"Kumru 2"
Hala ses gelmeyince Aslıhan komutanım ;
"Herkes harekete geçsin . Acil durum ."
NİHAT YILMAZ ;
Önümdeki adamı da indirdikten sonra hemen Mısra ' ya döndüm . Bacağındaki toprağı temizliyordu . Önüne göz attığımda 4 kişiyi etkisiz hale getirdiğini görüp tebessüm ettim . Gerçekten bu kız bir harikaydı . Bana bakıp kafasıyla onayladığı da üniformasını nasıl hakkıyla taşıdığını görüp hayran kaldım . Peş peşe arka girişten geçtiğimizde 15 dakika içinde telsizden herkes burası temiz demeye başlamıştı . Sanırım sadece rehinelerin tutulduğu büyük meydanın arkasındaki okul kalmıştı . Oraya adımladığımızda camdan ilk göze çarpan yerde uzanan Gizem ve başında bekleyen Berat oldu . Kaşlarım çatılırken Mısra ;
"Komutanım şuan yanlış şeyler görüyor olabilir miyim ?"
"İnan ben bile anlamadım Mısra ."
Arkadan gelen çıtırtılar ile hızlıca döndüğümüzde bizim timi gördük . Erdem Komutanım ve Aslıhan Komutanım bizim yerimizi alıp camdan bakarken onlarında kafası karışık duruyordu . Meryem ;
"Komutanım Gizem vurulmuş mu ?"
Hepimizin aklımdaki o soruyu o kadar sakinlikle dile getirmişti ki şaşıp kaldım . Erdem Komutanım ;
"Hayır , etrafında kan gözükmüyor . Vurulmuş olamaz ."
Aslıhan Komutanım ;
"İçeriye giriyoruz ."
İçeriye girişimiz 40 dakika sürmüştü . Herkes bir bir şerefsizleri ortadan kaldırırken Mısra Gizem ' in yanına koştu . Bu arada Erdem Komutanım ;
"Berat , neler oluyor ?"
"Komutanım sadece darbe aldı . Birazdan kendine gelecektir ."
Burak ;
"Nasıl darbe alabilir ? Neden korumadın ?"
Berat ;
"Hamile kadına vuracağı zaman kadının önüne atladı . Nasıl engel olabilirdim ki ?"
Bu cümlelerin üzerine gözler Gizem ' e döndüğünde yavaş yavaş gözleri açılıyordu . Kendine gelirken de ilk sorusu Berat ' a oldu .
"Berat Komutanım , kadın ve bebek iyi mi ?"
Berat gözlerini dahi kırpmadan kafasını salladı . Bu kadardı işte . Aramıza kimseyi kabul etmeyen biz 6 kişilik bir ekibi almış ve şuan onlarla endişelenir olmuştuk . Köyde yaklaşık 4 saat kalıp merkezle irtibata geçip helikopter istedik . Helikopterin ineceği yere ilerlerken kızlar öndeydi . Mısra ; Eylül ve Meryem ile gülerek ilerliyordu . Şuan ki düşüncelerim kendimi boğarken sinirleniyordum . Benden küçük birini sevecek değildim . Bu sadece hayranlıktı . Kesinlikle hayranlık . Omzuma dokunan kişi ile hızla arkama döndüğümde Korkut ' u gördüm .
"Abi , iyi misin ?"
"İyiyim koçum . Hayırdır ?"
"Ne biliyim dalgınsın ve sürekli Mısra ' ya bakıyorsun ? İyi değil miydi ?"
"Hayır aksine çok iyiydi ."
Korkut da benim gibi kafası karışmış şekilde baktı .
"Yoksa ?"
Gözleri kocaman olmuşken kafasına vurdum ;
"Saçmalama oğlum . Kaç yaş küçük kız bunu mu düşüneceğim ?"
"Abi sevgi yaşla mı oluyor ? Allah aşkına kalbin severken seveyim mi diyor mu ? Demiyor . Sen kabullenme kendin bilirsin ama böyle biraz daha kızı izlemeye devam edersen herkes farkına varır ."
Yanımda geçerken dedikleri ile bir süre olduğum yerde durdum . Haklı mıydı ? Şu piçleri öldürmek bile bunu düşünmekten daha kolaydı . Helikoptere ilerlemeye başladığımda herkesin bindiğini görüp hızlıca koşarak yerleştim . Erdem ve Aslıhan Komutanlarımız konuşma yaparken gözlerim bulutlardaydı . Odaklanamıyordum . Daha ilk günden bu olamazdı . Olur muydu ? Şu yaşımda bunu düşündüğüm için kendime kızmaya başladım . İşte bu kadardı . Her zaman önceliği iş olan biri için bir kadın bu kadar karmaşık olabiliyordu . Yarım saat sonra merkeze geldik . Aslıhan komutanım ;
"Hadi hep beraber yemek yiyelim ."
Erdem Komutanım ;
"Bunu sonraya bırakalım . Şu an herkesin yatmak isteyeceğine eminim ."
Biz kafamızı sallarken kızlar toplu halde dağıldılar . Biz geride kaldığımızda odalarımıza yöneldik . Bu akşamda klasik pes atarak bitirecektik . Üzerimizi değiştirip ortak salona ilerlerken Berat ' ı gördüm .
"Hayırdır aslanım ?"
"Abi kafam karmakarışık ."
Anlaşılan herkes karışıktı . Elimi omzuna atıp dışarıya çıktık .
"Anlat ."
"Abi bu kızı ben öldürürüm ."
Kahkahamı serbest bırakırken bana da öldürücü bakışını gönderiyordu .
"Niye koçum ?"
"Bugün içeriye girdik bana diyor ki seni bu tiple kimse köyden sanmaz ."
Yanaklarımı sabit tutmaya çalışırken ;
"Oğlum kız iltifat etmiş ."
"Sonunu duyana kadar bende öyle dedim ."
"Devamında ne dedi ki ?"
"Dışarıda görsem bir çiçekli gömleği eksik derim . Tipe bak ."
BÖLÜM SONU - KÜBRA .