Bazı şeyleri kabullenmek, o şeyleri sorgulamaktan daha zevkliydi. Biz, bir oyunun içerisine tıkılıp kaldığımızı kabullenmiştik. Şimdi ise o oyunu itinayla oynuyorduk. Garip olan şey ise şıklardı. Bazen aşırı derecede iğrenç olsa da bazen çok fazla eğlenceliydi. Mesela şu an. Umarım Mete'nin üzerine işemeyi seçerdi de biraz daha eğlenirdik. Mavi saçlı çocuk kafasını kaldırıp hepimize baktı. "Mete kim?" diye sorduğunda Mete sesini bile çıkarmadı. Bense sırıtarak yine işaret parmağımı kaldırarak ona doğrulttum. "Tabii ki de şu beyni penisinden yetersiz, zıplayan şempanze!" dediğimde Mete'nin sinirli gözleri bana döndü. "Göstereceğim sana yetersiz olan şeyi." "Bekliyorum." diyerek sırttım. Mavi saçlı çocuk bizim atışmamızı umursamadı. "Bro, kusura bakma ama bunu seçmek zorundayım. S