O an, olduğum yerde donup kaldım. Bir adım bile atamıyordum. Sanki tüm dünya etrafımda durmuş, nefes almak bile unutulmuş gibiydi. Bedenim bana itaat etmiyordu; beynimden gelen komutlar bir yere takılıyor, hiçbir yere ulaşmıyordu. Ellerim titriyordu. Parmaklarımı yumruk yapmak istedim ama gücüm yetmedi. Gözlerim, önümüzdeki boşluktan başka hiçbir şeyi görmüyordu. Soğuk terlerin sırtımdan akıp gittiğini hissediyordum; her şey bu kadar gerçek ve bir o kadar uzak bir rüya gibiydi. "Tamam. Bugün seninle epey konuşmamız gerekecek anlaşılan. Sakin ol." dedi. Sesindeki sakin ton, beni yatıştırmaya değil, daha da rahatsız etmeye yarıyordu. Sanki her şeyi kontrol altında tutan oymuş da ben sadece bir oyuncakmışım gibi. Yanıma doğru birkaç adım attı. Gözlerim ona dikilmişti ama bu, irademin bir so