Hala kafama taşlar düşerken yerden kalkamıyordum. Çanağım gitmişti. Fena ağrıyordu. Yüzümü buruşturdum. Bu sakarlığı anca benim gibi bir yapabilirdi. Herkesin bakışları benim üzerimdeyken benim bakışlarım bana doğru gelen iki erkekteydi. Biri telaşla bana doğru gelen ırz düşmanı lakaplı, patronum, sahte sevgilim, sözleşmeli aşkım Bora’ydı. Diğeri de az önce oyuncak arabasını mahvettiğim adam olmalıydı. Onun gözlerinden ateşler çıkıyordu. Yani adamın şaheserini mahvetmiştim. Nasıl onun taşlardan oluştuğunu anlamazdım? Şu an kendime acayip kızıyordum. Normalde olsa katıla katıla gülerdim ama asla öyle bir ortam yoktu. Ağlasam çok mu yersiz olurdu? Bora yanıma gelip hemen eğildi. Telaşlı bir şekilde “İyi misin? Bir yerine bir şey oldu mu?” diye sordu. Çanağım harici iyiydim ama Ben Be