Hale, gözlerini evinin koltuğunda rahat bir şekilde uzanmış olarak açtığında bir an duraksadı. Etrafına baktığında kimse yoktu ve derin bir nefes vererek elini alnına koydu. Sanırım koltukta oturduğu esnada içi geçmişti ve uyuya kalmıştı. O arada bile bir rüya görmesine hatta bu rüyanın tam ortasında Ateş’in olmasına derin bir nefes verdi. Adam her yerdeydi ve lanet olsun ki onu çok özlemişti. Ona dokunmasını, sarılmasını, onunla uyumayı ve ona yatakta yaşattıklarının ardından kulağına edepsiz kelimeler fısıldamasını cidden özlemişti. Fakat içindeki öfkeyi, kırgınlığı güvensizliği bir türlü aşamıyordu. Onu asla affetmeyecekti. Onu affetmemek için tüm imkanlarını kullanacaktı. Derin bir nefes verdikten hemen sonra onu, hayatının sonuna kadar affetmeden kalabileceğini düşünmediğini fark etti