4

1134 Words
Omuzumda hissettiğim dudaklar ile gözlerimi hafifçe araladım. Namjoon, elini sırtımda gezdirirken mırıldanarak konuştum. "Uykum geldi." Dudaklarını bu sefer boynumda hissettim. "Banyo yapacağız." Derin bir iç çekip kafamla onu onayladım ve bedenimi ona doğru döndüm. Tek kolunun üzerine yaşlanmış yan dönmüş bir şekilde bana bakıyordu. Yüzüme düşen saçları eliyle geriye doğru atıp gülümsedi. "Adını söylememe konusunda ısrarcı mısın?" Kafamı iki yana sallayıp derin bir iç çektim. Adımı gizleme gibi bir düşüncem yoktu sadece gereksiz bulmuştum. "Haven." Kafasını aşağı yukarı sallayarak dudaklarını tekrar boynuma bastırdı. "Haven." Derin bir nefes alıp bakışlarını gözlerime sabitledi. "Güzel." İsmimin ne olduğu ya da nasıl olduğu onu ilgilendiren bir durum değildi. Sonuç olarak bu onu ilk ve son görüşüm olacaktı. Onun da farklı düşündüğünü sanmıyordum. "Banyoya gitsek mi Haven?" Oyuncu bir tonda konuştuğunda gülümseyerek onu onayladım ve sırt üstü yatağa uzandım. "Ama yürümek için pek enerjim yok gibi." Aynı oyuncu tonda konuştuğumda kıkırdayarak yataktan kalktı ve benim yaptığım tarafa doğru geldi. "Sana konforlu bir yolculuk sunabilirim." Kollarını bedenime dolayıp beni kucağına aldığında ellerimi boynuna yerleştirdim. "Asla hayır demem." Kucağında doğrulup dudaklarımı dudaklarına bastırdım ve anında karşılığını aldım. Banyoya ulaştığımızda alt dudağımı dişlerinin arasına alıp ayrıldı ve jakuziye doğru ilerledi. Tek ayağını jakuzinin kenarına koyup beni üzerine oturtunca düşmemek için kollarımı boynuna doladım. Suyu açıp jakuzinin dolmasını beklerken zaman kaybetmemek adına tekrar dudaklarıma uzandı. Öpüşme her geçen saniye daha da ateşli bir hal alırken devreye dilimi soktum. Daha istekli öperek kendi dilini de devreye soktuğunda bunun oldukça hoşuna gittiğini anladım. Dudaklarını ayırıp nefes nefese elini dolan suya daldırdı ve sıcaklığın ideal olduğuna karar vermiş olacak ki benimle birlikte jakuziye girdi. Şu vücudumu rahatlatmaya başladığında belimden çekerek sırtımı iyice kendine yapıştırdı. Kalçalarımın altında hissettiğim şişkinliğe kendimi bastırmaktan alıkoyamıyordum. Saçlarımı sağ tarafıma doğru itip sol tarafa ıslak öpücükler bırakmaya başladı. Tek elini göğsüme çıkarıp okşamaya başladığında inleyerek derin bir iç çektim. Yıllardır seks yapmak için uğraşan ben bir gecede ikinciyi yapıyordum. Bu delilikti! Sırtımı sırtına doğru yaslayıp hafif yatar pozisyona geldiğimde diğer elini kadınlığımın üzerine götürdü ve yavaşça okşamaya başladı. Gözlerimi yumup kafamı sırtına yasladım ve hoşuma gittiğini belli eden mırıltılar çıkardım. "Nasıl hissediyorsun?" Alt dudağımı dişlerimin arasına alıp sinsice gülümsedim. Elinin hareketi durduğunda elimi elinin üzerine yerleştirip hafifçe hareket ettirdim. "Devam et." Sesimden ne kadar istekli olduğum belli olurken o devam etmedi. "Sorduğum soruya cevap vermen gerekiyor." Göğsümdeki eli göğsümü sıktığında yüksek sesle inledim. "Harika! O yüzden durma." Elinin hareketleri devam ettiğinde memnun bir ifadeyle gülümsedim. "İşte böyle, bana istediğini söylemen lazım." Sesi o kadar etkileyiciydi şu an bile gelebilirdim. Elimi ensesine atıp kafasını omuzuma yerleştirdim. Dudaklarını omuzuma yerleştirip göğsümün ucunu çekiştirdi. "Öpmemi mi istiyorsun?" Benimle oyun oynuyordu bunu anlayabiliyordum fakat bilmediği bir şey vardı ki ben asla geri çekilmezdim. "Ne yapman gerektiğini bilmen lazım." Fısıldayarak konuştuğumda dudaklarını omuzuma bastırıp sıcak nefesini boynuma üfledi. "Sesini duymak hoşuma gidiyor." Tam ona cevap vereceğim sırada parmağını kadınlığımdan içeri sokması ile inledim ve gözlerimi yumdum. Parmağı içimde hareket ederken omuzumda olan dudaklarından gülümsediğini anlıyordum. Bedenimi ani bir hareketle ona dönerek kucağına yerleştim. Memnun bir ifadeyle gülümserken onu inceledim. Islak bir Namjoon kesinlikle çok daha seksi görünüyordu ve tüm bu süre boyunca sırtım ona dönük olduğu için kendime kızmıştım. Ellerimi omuzlarına yerleştirip yavaş hareketlerle üzerinde sürtünmeye başladım. Dudaklarımı dudaklarıyla buluşturduğumda göğüslerim onun çıplak ve ıslak tenine sürtüyordu. Nefes nefese dudaklarımı ayırıp kafamı geriye doğru attığımda belimdeki ellerinin tekini çekip göğsüme yerleştirdi ve oldukça kuvvetli bir şekilde sıktı. Onu içimde istediğimi hissettiğimde hafifçe doğruldum ve kendini bana konumlandırması için bekledim. Erkekliğini girişime dayadığında  tam kendimi bastıracak iken belimdeki elleri ile beni durdurdu ve kısık bakışlarını gözlerime sabitledi. Ne istediğini bildiğim için bekleme ihtiyacı duymadan istediğimi ona verdim. "İçimde hissetmek istiyorum. Beni becerebilir misin?" Gülümseyerek bir anda beni kendine bastırınca gözlerimi yumup yüksek sesle inledim. "Seve seve." Nefes nefese konuştuktan sonra belimdeki elleri ile beni aşağı yukarı hareket ettirmeye başladı. "Yalnız sen üstte iken pek seni beceriyor gibi hissediyorum." Gülümseyerek gözlerimi açıp ona baktım ve aşağı yukarı hareket etmeye devam ettim. "Bu daha iyi şartlar eşitleniyor." Kafasını aşağı yukarı sallayarak gülümsedi ve hareketlerimi hızlandırmam için yön verdi. Onun bana oynadığı oyunu oynamaya karar vererek hareketlerimi ağırdan almaya başladım. Bu benim için ne kadar zor olsa da dayanabilirdim. "Tüm yapabildiğin bu mu?" Dalga geçer gibi konuştuğunda oyununa gelmeden yavaşça aşağı yukarı yapmaya devam ettim. "Anlamadım. Bir şey mi istiyordun?" Gülümseyerek kafasını iki yana salladığında yaklaşıp dudaklarımı boynuna sürttüm. Nefesini tuttuğunu hissettiğimde ise zayıf noktasını bulduğumu düşünerek dudaklarımı biraz daha yukarıya kulağının hemen arkasına götürdüm. Belimdeki elleri ile hızlanmam için yön verdiğinde onu engelleyip yavaş hareketlerle devam ettim. Kulağının arkasına ıslak öpücükler bırakıp kulak memesini dişlerimin arasına aldığımda boğuk bir şekilde inledi. "Siktir! Siktir!" Nefes nefese konuştuğunda dudaklarımı kulağına yaklaştırıp fısıldadım. "Siktir değil Namjoon. Başka bir şey istiyorsun." Dudaklarımı tekrar kulak memesine götürüp emmeye başladığımda sonunda istediğim şeyi söyledi. "Hızlan! Ah siktir hızlan!" Memnun bir ifadeyle gülümseyip hareketlerimi hızlandırdım. Ben üzerinde hızla inip kalkarken o da elleriyle bana destek oluyordu. "Sakın durma." Durmak gibi bir niyetim zaten yoktu. Özellikle sona gelmişken. Hızlı hareketlerle inip kalkarken geldiğimi hissettim ve Namjoon da benimle aynı anda gelmişti. Kendimi yorgunluktan ölmüş bir vaziyette üzerine bıraktığımda ikimiz de nefes nefeseydik. "Sen çok tehlikelisin." Nefes nefese konuşup dudaklarını omuzuma bastırdı. "Tehlikeli ve ateşli." Kıkırdayarak bu sefer ben dudaklarımı onun göğsüne bastırdım. "Sen de fazla seksisin." Bir süre öylece göğsünde dinlendikten sonra üzerinden kalkıp duşakabine doğru ilerledim. Kolumu kaldıracak bile enerjim yoktu fakat duş alıp temizlenmek zorundaydım. Ilık bir duş alıp duşakabinden çıktığımda Namjoon elindeki havluyu bana doğru uzattı. Uzattığı havluyu bedenime sararken bu sefer o duşakabine girdi. Odaya geçip üzerime kendi kıyafetlerimi geçirdikten sonra saçlarımı kurulamaya başladım. Aynada gördüğüm yansıma ile bakışlarımı arkama çevirip belinde havlu ile bana dikkatle bakan Namjoon'a baktım. "Neden giyindin?" Omuz silkerek saçlarımı düzelttim. "Gideceğim." Bakışları odadaki saate kaydı ve tekrar bana döndü. "Bu saatte mi? Acelen ne?" Oturduğum yerden kalkıp ona yaklaştım. "Daha fazla seks yapabileceğimi sanmıyorum." Anında kafasını iki yana salladı ve yatağı işaret etti. " Uyuman için söyledim. Zaten seni daha fazla zorlamam." Bakışlarımı odada gezdirip aradığım şeyi bulduğumda ise ona dönüp gülümsedim. "Evimde uyuyabilirim." Namjoon, omuz silkerek yatağın ucuna oturdu. "Sen bilirsin." Yaklaşık yanağına bu gecenin en masum öpücüğünü bıraktım ve gülümsedim. "Teşekkürler." Gülümseyerek ellerini iki yana koydu ve geriye doğru yaslandı. "Asıl ben teşekkür ederim. Seksi bir kadın bulamayacağım diye üzüldüğüm bir geceydi." Dudaklarım yukarı doğru kıvrılırken biraz önce gözüme kestirdiğim çantamı elime aldım. "İki gün daha buradayım. İstersen tekrarlayabiliriz." Söylediği şeyi anında kafamla reddettim. "Devamlılığı olan şeyleri sevmem. Bu gece gayet iyiydi." Kapıya doğru ilerlediğimde odadaki telefonu eline aldı. " Sana taksi çağırmalarını söylüyorum." Kafamla onu onaylayıp el salladım ve odadan çıktım. Sonunda en sonunda biriyle seks yapmıştım ve muhteşem bir duyguydu. Kendimi hem yorgun hem de enerjik hissediyordum. Bundan sonra seks yapmaktan çekinmeyeceğimi düşünüyordum. Taksiye bindiğim sırada evimin adresini vermeden önce telefonumdan açık olan bir eczane buldum ve taksiciye adresini söyledim. İlk seksimden hamile kalmak istemezdim çünkü seks yapmaya ara vermek gibi bir niyetim yoktu. Vote 
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD