4.Bölüm

1354 Words
Akşam yemeği için mutfakta hazırlık yapan Günseli, özenle hazırladığı yemeklere bakarken kendiyle gurur duydu. Yemek konusunda annesi kadar iyi olmasa da onun gibi olma yolundaydı. Son olarak çorbaya kuru naneyi eklerken uykudan uyanan Jasmin'in, arkasından esneyerek yaklaşıp "Ne pişiriyorsun?" diye sormasıyla yerinde sıçradı. Panik anında kaşığı yere düşüren genç kız elini kalbinin üzerine koyarak sinirle söylendi. "Allah seni kahretmesin Jasmin! Kızım niye sinsi sinsi yaklaşıyorsun, ödümü patlattın!" Jasmin onun sinirini umursamayarak su almak için buzdolabına yöneldi. "Duyanda tırstın sanır, şuna sakarım desene." Günseli mutfakta dolanan arkadaşını ayak ucundan omuzuna kadar süzdükten sonra pencereyi fark edip mutfağın camına koştu. perdeyi indirirken, "İç çamaşırlarıyla evin içinde dolaşmaktan rahatsız olmuyor musun? " dedi ve tabakları yerleştirdiği masayı işaret etti. "Gidip üzerine bir şey mi giysen acaba? Sofranın bereketini kaçıracaksın!" O konuşurken, Jasmin umursamaz tavrıyla üzerindeki tanga ve sutyenden rahatsız olmadan masaya yerleşmişti bile. "Seni duyanda mutfakta porno çekiyoruz falan sanır, abartma istersen!" Günseli anne edasıyla ellerini beline yerleştirerek, "Hem siz bugün Selenle ne yaptınız anlat bakim!" Dedi. "Hiiiç. İşte çiftliğe gittik, o hayvanlarla sevişti, sonrada geri döndük." Genç kız, arkadaşının verdiği cevaba sinirlenmişti. Fakat Jasmin'in uykudan uyandığı zamanlar ne kadar çekilmez olduğunu da çok iyi biliyordu. "eee, Tuğrul Bey'i nasıl buldunuz?" Günselinin sorduğu soruyla Jasmin sanki kendinden geçiyormuş gibi gözlerini kapatarak gülümsedi. "Efsaneee!" Aldığı cevap Günseliyi hiç de memnun etmemişti. Elindeki kaşığı Jasmin'e sallayarak "ne demek efsane? Ondan uzak dur!" dedi. Tamda bu sırada evin zili duyuldu. Jasmin kapıyı açmak için hızla oturduğu sandalyeden kalkarken Günseli de bağırarak peşinden gitti. "Kapıyı böyle açmayı düşünmüyorsun değil mi?" Ama zavallı kız gecikmiş, Jasmin kapıyı çoktan açmıştı. Neyse ki gelen kişi Selen olduğu için rahatlayarak içinden oh çekti. Fakat bu rahatlama sadece birkaç saniye sürdü. Çünkü birden Selen'in arkasında beliren ev sahibi Burhanettin Bey'i gördüğü an yüzü şekilden şekile girmişti. Adamın, Selen'in omuzlarının üzerinden Jasmine yiyecek gibi bakmasından rahatsızlık duyan Günseli kapıdan çekilmesi için kaslı kalçasıyla Jasmini kenara ittirdi. Selen içeri girerken kendisi de ev sahibinin karşısında durdu. "Size nasıl yardımcı olabilirim Burhanettin Bey?" Ama Burhanettin çok daha başka diyarlarda olduğu için onu duymuyordu sanki. Aklından, bu yaşlı tilkinin hafızasında Jasmin'e neler yaptığını canlandırdığına adı gibi emin olarak bağırdı. "Dünyadan Burhanettin bey'e!" Adam içeriye bakınmaktan vazgeçip gözlerini Günseliye çevirdi. "Üzgünüm ama bu ay sonu evi boşaltmanı istiyorum Günseli. Evi tadilat yaptıracağım ve 2 ay sonra oğlum evleneceği için burada onun oturmasını istiyorum. Gerçekten üzgünüm." Genç kız duyduklarının şokuyla kapıyı adamın suratına kapatıp arkasını döndüğü zaman Jasmin ve Selenle yüz yüze geldi. Ne söyleyeceğini bilemiyordu. Tek düşündüğü çocukluğunun geçtiği evden, hatıralarından uzaklaşmak zorunda olduğuydu. Birde işin maddi boyutu vardı ki onu düşünmeyi birkaç saatliğine erteleyebilirdi. Çünkü bu devirde bu fiyata ev bulamayacağını çok iyi biliyordu. Onun yüzündeki üzgün ifadeyi gören Jasmin "İstersen ev sahibini kendi yöntemlerimle ikna edebilirim." Dedi ve elleriyle kendi vücudunu işaret etti. "Senin için feda olsun beybisi." Günseli onun kendisini gülümsetmek için böyle söylediğini biliyordu, ve başarılı da olmuştu. Kollarını kendisine sarılmaları için Jasmin ve Günseliye açan genç kız "İyi ki varsınız." Diyerek arkadaşlarının varlığını hissetti. Sarıldıkları kısa bir andan sonra onlardan ayrılıp geri çekildiğinde gözleri Jasmin'in üzerindeydi. "Git üzerine bir şey giy de yemeğimizi yiyelim." Birkaç dakika sonra yemek masasına oturan üç arkadaş çok keyifsizdi. Günseli tamamen ev konusuna takılmıştı. Selen ise bütün gün atın tedavisi ve bu tedavi sürecinde ekstra neler yapabileceğini araştırmıştı. Jasmin'in ise aklı çok daha başka yerlerdeydi. Bütün gün boyunca aklını meşgul eden yakışıklı adamın isminin Tuğrul olduğunu öğrenmişti nihayet. Yemek boyunca süren sessizliğe son noktayı koyan, aklına gelen düşünceyle bir anda sevinçle çığlık atan Jasmin oldu. "Kızlar biz neden ev arıyoruz ki? Benim evim zaten var." Selen ona anlamamış gibi bakarak "Nasıl yani?" dedi. "Kızlar babamlar İtalya'ya yerleşti biliyorsunuz. Buradaki ev eşyalarıyla duruyor ve kullanılmıyor. Neden hep birlikte oraya taşınmıyoruz? Ev çok büyük ve hepimize yeter." "Ama baban bu işe ne der?" diye soran Selen oldu. Jasmin kendinden emin bir şekilde gülümsemeye başladı. "Siz merak etmeyin, bu konuda sorun yaratmazlar." Yemek sonrası babasını arayarak ev konusunu açan Jasmin beklediği cevabı almıştı. Gerçi aramadan öncede böyle bir sonuç bekliyordu fakat karşı tarafın onayıyla içi rahatlamıştı. Babası ve annesinin, onlarla birlikte İtalya'ya yerleşmemesi yüzünden aralarında küçük bir kırgınlık yaşansa da, bu vesileyle aylardır konuşmadığı ailesiyle nihayet görüşebilmişti. Akşamın ilerleyen saatlerinde koltuklara yayılarak seçtikleri filmi izliyorlardı. Günseli Selen'e dönerek çiftlik ziyaretlerinin nasıl geçtiğini sordu. Çünkü beklediği cevabı Jasminden alamamıştı. "Patronun çok acımasız bir adama benziyor, beni çok korkutuyor. Ama at konusunda anlaşabildik. Bana onu iyileştirip yarışlara hazırlamam için 1 yıl verdi." "Pekiii, sence at için umut var mı?" Selen yüzünü buruşturarak gözlerini parmaklarına çevirdi. "Aslında, imkansızı deneyeceğim." Onların konuşmalarını dinleyen Jasmin Selenin sırtına vurarak "Benim tanıdığım Selen azmiyle ölüyü diriltir." Diyerek moral vermeye çalıştı. Tabi bu arada Günseli başıyla Jasmin'i işaret ederek konuşmaya başladı. "Birileri o korkutucu patrondan çok hoşlanmış." Selenin gözleri irileşerek yüksek sesle "Ciddi olamazsın Jasmin!" dedi. "Hoşlandığımı da nerenizden çıkardınız? Ama Allah var yakışıklı adam şimdi, yiğidi öldür hakkını yeme demişler." Jasminin söylediklerinden sonra koltukların kırlentlerini alan kızlar ona vururken Jasmin eliyle başını korumaya çalışıyordu. **** Jasmin ertesi sabah uyandığı zaman evden çıkmak üzere olan Günseli ve Selenle karşılaştı. Onların giyimlerine bakarak "Nereye böyle?" diye sordu. Çünkü hafta sonu olduğu için Günseli ve Selen'in cumartesi pazarları çalışmadığını biliyordu. "Seleni bizim spor tesisine götürüyorum. Bundan sonra hafta sonları spor yapmak istiyormuş." Günselinin söylediklerini başıyla onaylayan Selen'e bakan Jasmin "Öyleyse bende sizinle geliyorum." Dedi ve üzerini giyinmek için kaldığı odaya koştu. Bir saat sonra spor salonunda aletlerle çalışan 3 arkadaş, Jamin'in sürekli etrafa bakınmasından şüphe duydular. Çünkü onların tanıdığı Jasmin sabaha kadar gezer, akşama kadarda yatardı. Onun erken saatte kalktığı gün sayısı çok nadirdi. Bakışlarını Jasmin'in üzerinde gezdiren Günseli sonunda patladı. "Boşuna bakma, onun ne zaman geleceği belli olmaz." Jasmin onun neyi ima ettiğini anlamamış gibi yapmayı tercih etti. "Sen neden bahsediyorsun kuzum?" "Hadi ama Jasmin, senin normalde sabahın bu saatinde uyanman pek hayra alamet değildir." Genç kadın konuyu değiştirmek için etrafına bakınarak "Bundan sonra erken kalkmam gerekebilir. Çünkü pazartesi günü bir hukuk bürosuyla görüşmem var. Yakında çalışmaya başlayabilirim." Selen ve Günseli aynı anda "Şaka yapıyorsun!" dediler. Çünkü onlar Jasminin hukuk fakültesini bitirmesine rağmen bir gün bile çalışmadığını, hatta çalışmaktan nefret ettiğini biliyorlardı. Gerçi hiçbir zaman, ailesinin maddi gücü yüzünden çalışmaya da ihtiyacı olmamıştı. Fakat bilmedikleri bir şey vardı. Oda, Jasmin'in, arkadaşlarının yanında kendisini işe yaramaz hissetmeye başlamasıydı. Genç kadın bu duruma son verip kendisi için bir şeyler yapmaya karar vererek hukuk bürosundan randevu almıştı. Selen, Jasmin ve Günselinin ortasındaki koşu bandında koşarken salona spor tesisinin sahibi Tuğrul girdi. Isınmak için spora koşu bandıyla başlamak isteyen genç adam kızlara başıyla selam verdikten sonra Jasminin sağındaki boş olan banda çıktı. Jasmin onu gördüğü an heyecanlanmış, daha önce hissetmediği, adını bilmediği duygulara kapılmıştı. Durumun farkında olan Selen Jasmine bakarak "Aslında aramızda en fit olan sensin. Spora ihtiyacın yok ki." dedi. Jasmin ise yanında yürüyen adama baktıktan sonra Selen'e döndü. "Fit olduğumun bende farkındayım bebişim. Ama yatakta esnek olabilmek için spor şart." Dedi ve tekrar Tuğrul'a döndü. Ama adamın dikkatini çekmek için söylediklerini hiçte umursuyormuş gibi görünmüyordu. Gözü sürekli adamın kol kaslarında olan Jasmin onun çıplak vücudunun nasıl görünebileceğini hayal etti. Bu düşünce bile kanının hareketlenmesini sağlarken sol tarafına dönüp Selene İtalyanca "Sence ebat olarak nasıldır?" diye sordu. Üniversitede aynı evde kaldıkları için Selen'in İtalyancayı öğrenmesindeki en büyük etkendi Jasmin. Arkadaşının sorusunu anlamayan Selen onun gibi İtalyanca cevap verdi. "Anlamadım?" Jasmin mimikleriyle Tuğrul'u işaret ederek "Anla artık Selen, şeyini diyorum, yani erkekliğini. Sence ebatı nasıldır." Onların dilini anlamayan Günseli bozulmuştu. "Siz ikiniz ne konuşuyorsunuz ve neden İtalyancayı kullanıyorsunuz?" Selen Günseliye bakarak "Sen bilmesen daha iyi olur." Dedi. Ama Jasmin bu durur mu? Tekrar Selene bakarak "Hadi ama vardır bir tahminin." Diye ısrar etti. "Üfff Jasmin! Nerden bileyim ben adamın çükü kaç santim. Şuna bak ya, adam yanında yürüyor ve sen onun penisinin çapını hesaplıyorsun. Bizi anlasaydı kesin seni alnının ortasından vururdu." Jasmin Tuğrul'u kısa bir an süzdükten sonra kalçasına bakarak "En ideal boy 1 karış 3 parmak bebeğim." Dedi. Günseli ve Selen çalışmak için başka bir alete geçerken Jasminde Tuğrulla yan yana koşmaya devam etti. Birkaç dakika sonra koşu bandından inen genç adam, Jasminin yanından geçerken "Buon lavoro" dedi ve arkasını döndü. Tabii Jasmin onun söylediği iki kelimeyle şok olmuştu. Kısılan sesiyle giden adamın arkasından bakarken "Size de iyi çalışmalar." Dedi. BUON LAVORO* İtalyanca "iyi çalışmalar." Demek.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD