Ben uzanmış her bir kemiğimin ayrı ayrı dinlenmesini izlerken yaklaşık 1 saat sonra elinde bir tepsiyle Zafer denen adam girdi içeri. Önüme gelen yemeklere bakınca adama dönüp
"Doğru söyle organ mafyası mısın sen" dedim
"Ne alaka" diye sorunca "bu yemekleri hayrına getirmedin" heralde 13 yıllık ömrümde bir kere yemedigim yemekler var burda, et sote, tavuk çorbası pilav anasınııı tatlı bile var. Yetimhanede et arada bir çıkardı ama ne hikmetse sıra bize gelene kadar biterdi her seferinde.
"Önce bana iyi bakıp sonra organlarımı mı çalacaksın doğru söyle" dedim.
Gür bir kahkaha attı.
Amına koduğum her kahkaha attığında ben bi kıllanıyorum ya hadi hayırlısı. Nasılsa çıkar yakında kokusu.
"Fazla mı film izliyorsun, yoksa bu kafaya sahip olmak için sağlam bir mal mı alıyorsun" dedi.
"Ya ne demezsin aç karnımı doyuramıyorum ama kafa bulmaya hap atıyorum" dedim.
Ordan bakınca ne görüyor beni acaba, lan üç kuruş para için götümden ter akıyor akşama kadar benim, millet herkesi kendi gibi sanıyor heralde.
"13 yıllık mı sen 13 yaşında mısın" dedi beni baştan aşağı süzerken, "arkamı falan da döneyim de iyice incele pek bi alıcı gözle baktın" dedim. Tövbe ya. güldü, lan ne çok gülüyor bu herif hiç mi derdin yok gamsız pic.
"Hayır ondan değil daha büyük duruyorsun ben seni 15 falan sanmıştım" dedi.
"Ne bileyim benim evrildiğim maymunlar iri kıyımdı demek ki" dedim.
"Yaş ufak ama dil onu üçe katlar" dedi. Hayatınız boyunca hep hakaret işitmişseniz, küfür duymuşsanız önceliğiniz altta kalmamak oluyor hâliyle sokak jargonuna fazlaca hakimiz. 6 yaşında bir çocuğu bana anne diyeceksin diye döverseniz, ya da altını ıslattı diye rezil ederseniz, sırf konuşma bozukluğu var kekeliyor diye alay edip bir de o kelimeyi söyleyemedi diye azarlarsanız onun öğrendiği de bunlar oluyor işte. Biz sevgiyi hak ettiğine inanilmayan çocuklarız, anasının babasının istemediğini ben mi isteyim diye itilip kakılmasi reva görülen çocuklar...
Yalnız biz bir ah edince sizin iki yakanız bir araya gelmez bilin de...
"Hadi ye yemeğini, daldın yine"
"Eyvallah, altında kalmam bu iyiliğinin öderim borcumu" dedim.
"Tamam tamam ödersin toparlan hele bir" dedi. Burnuma pis kokular geliyor ama inşaallah çamura batmayız. Neyse önce şu nevaleyi gömeyim sonra hallederim. Hep hallettim, yine hallederim...
Yemeğimi yedikten sonra bir iki ilaç getirdi ama herife zerre kadar güvenmiyorum.
"Valla kusura bakma da sana güvenmiyorum, getirdiğin ilacı falan da içmem. Bu geceyi de burda geçireyim sabah sen sağ ben selamet" dedim.
"Sana zarar verecek olsam adamların elinden niye alayım aslanım" dedi.
"Ercan ya da şekilsiz, bey abi" dedim. Anlamamış gibi yüzüme bakınca "bana hitap ederken aslanlar kaplanlar falan kullanma bir zahmet diyorum yani" dedim.
"Hmm" diyerek kafasını öne arkaya salladı.
"Hmm ne lan hmm ne. HasbinAllah."
"Hadi ben seni bırakayım sen biraz dinlen bir şeye ihtiyacın olursa seslen dedi tam çıkacakken kaçmayı da aklına getirme 20 adam var etrafta. Sen beni üzme ki ben de seni üzmeyim" dedi pat diye çıktı.
"Laaaaan sikerim senin havanı yavşak kimsin lan beni burda tutuyon" diye bağırdım ama kapı duvar. Herif siklemedi beni. Hafiften bir tırstım yalan yok ama olacakla öleceğe çare yok bekleyip göreceğiz zaten yorgunum e bir de yatak bulmuşum siktir et 5 dakika sonrayı şekilsiz uyu gitsin dedim kendi kendime. Hiç derdim tasam yok gibi dakkasında dalmışım uykuya.
Sabah gözümü silah sesleriyle açtım. Ne oluyor lan diye söylene söylene kalktım yerimden iyi bacağım düzelmiş, ağrım da pek yok siktir olup gitmem lazım bir an evvel. Kapıyı açıp çıktım dışarı, kaldığım oda haricinde bir de salon var. Bir koltuk takımı konmuş bir de televizyon var köşede de bir şömine. 2 kapı daha var biri mutfak biri banyo heralde. Her yeri es geçip dış kapıya yöneldim. Kapıyı açınca karşıma iki herif çıktı, hapishane sanki amına koyayım.
"Silah sesi duydum hayırdır ne oluyor" dedim
"Zafer bey atış talimi yapıyor sen içeri geç" dedi. Siktir yavşağa bak sen kimsin lan bana emir veriyon.
Söyleyin patronunuza ben gidiyorum" dedim bir adım attım ki ikisi birden kapattılar çıkışı. Sıçtık. Nereye düştün oğlum sen dedim ama bunlar bilmiyor ki ben iğne deliğinden geçerim boşuna şekilsiz değiliz.
Baktım bunlar bana arıza çıkaracak geri çekiliyormuş gibi yapma taktiği uyguladım.
"Madem gitmeme izin verilmiyor o zaman söyleyin patronunuza ben uyandım onunla konuşmak istiyorum"
"Sen içeri geç patron gelecek" dedi soktuğumun izbandutu
"Geçtim el mecbur içeri salondaki kanepeye oturdum bekliyorum kuzu kuzu. Ben deyim 5 dakika siz deyin 5 saat bekledim ha bekledim. Sonunda geldi kıl kuyruk.
Lan sen kim oluyon da beni burda hapsediyon, Senin dalağını sikerim puşt demek isterken, "niye gitmene izin verilmiyor gayet iyiyim" dedim. Suyuna gitmek lazım ki dikkat çekmeyim.
"Nereye gideceksin?" Lan bu herifin bu sakinliği beni geriyor, ruhsuz pezevenk.
"Canımın istediği yere"
"Canın nereye gitmek istiyor"
"Sana ne birader, eyvallah yardım ettin yaramızı sardın bitti gitti, şimdi paşa paşa sal beni arıza çıkarmayım."
Suyuna gitmek diyordum değil mi ben. hı hı..
"Nasıl bir arıza çıkaracaksın?"
Amına koduğumun adamına bak lan beni döverlerken bile bu kadar ayar olmadım ben.
"Birader sen hep böyle misin?"
"Nasıl?"
"Kıl"
Yine o meşhur kahkahasından attı. HasbinAllah ya sabır..
"Bence normal olan benim sen aşırı gerginsin, hep tetiktesin biraz rahatla. Burda guvendesin ye ic keyfine bak.
"Sonra?"
"Ne sonra?"
"Hhşşş dayı, kulaklar iyi mi kulaklar"
dedim duymadığını ima eder şekilde bağırarak. Yüzünü buruşturdu soktuğumun maymunu
"Böyle bağırmaya devam edersen sanırım kulaklarım iyi olmayacak, sonra derken ne demek istediğini sormak istedim."
"Beni burda hayrına mı besiye çekiyorsun ki gitmeme de izin vermiyorsun hangi pis işini yaptıracaksın da yolluk yapıyorsun."
"Peki tamam sen kazandın dinle bakalım"
dedi
Hah şöyle benimle benim dilimden konuş canımı ye ne sikik sikik triplere giriyon. neyse yayıldım koltuğa dinlemeye başladım.
"Tek bir iş yapmanı istiyorum senden sonrası tüm hayatın boyunca yetecek parayla gidebilirsin burdan. Bir düşmanım var, bir hayli dişli bir düşman ne yaptıysam onu alt edemedim. Bak korkmana gerek yok ben herşeyi ayarlacağım. Bir huyu var haftada bir yetimhaneleri ziyaret eder. Hangi yetimhaneye gideceği son ana kadar gizlidir ancak adamlarından birini ayarladım nereye gideceğini öğrendim. Bu hafta gideceği yetimhaneye seni yerleştireceğim sen de işini bitireceksin, içeri çocuklardan başkası giremiyor ve adamları sadece çocuklarlayken onu yalnız bırakıyor, ne diyorsun?" dedi.
"Siktir lan. Adam mı öldürme mi istiyorsun" dedim. Anasını avradını lan nereye düştüm böyle ben. Şaşırmayı unutmamışım vay bee. Şimdi karşımda sanki bakkaldan iki ekmek almamı ister gibi adam öldürmemi isteyen bu adam beni tam olarak ne görüyor acaba?
Yandın oğlum Ercan hadi çık bakalım bu işin içinden nasıl çıkabilirsen...