yaşlı teyzenin talimatlarıyla beni bir odaya getirmişti odada birbirinden güzel kıyafetler makyaj boyaları, takılar parfümlerle dolu bir odaydı yada bir mağazada diyebilirdim bu adam kimdi böyle kanun kadar zengin biriydi yaşlı teyze bana duş almam gerektiğini ve ben duş alırken yemek hazırlayacağını söyledi odadan çıkarken bana banyonun yerini gösterdi yavaş yavaş duş almak için banyoya girdim sanırım musluklar altından yapılmış olmalı diye dalıp giderken bir anda kendimi gelerek kıyafetlerimi çıkartmaya başladım başımdan aşağıya sıcak su aktıkça bedenim rahatlamaya başladı bedenim rahatlarken gözlerimden yaşlarda düşmeye başladı ne kadar kaldım bilmiyorum ama kapının vurulmasıyla irkildim yaşlı teyze yumuşak ses tonuyla seslenerek yemek bıraktığını söyledi hızlı bir şekilde kapının arkasında giymem için bırakılan giysileri alarak giyinmeye başladım . ne tuhfatı en sevdiğim renk bu beyaz elbise ve ne acıydıkı şuan üzerime kefenimi giyiyordum arkamdaki fermuara bir türlü çekemiyordum içimden lanetler okuyarak çekmeye çalışıyordum ama nafile olmuyordu işte tam pes etmek üzereyken ellerime bir sıcaklık değiyordu kalp atışlarım gittikçe hızlanmaya başlamıştı ve burnuma dolan kokusuyla bu kişi yağız dı o beni bedenine daha çok çekerek yapıştırmıştı yapışık ikiz olmuştuk ondan kurtulmaya çalıştıkça daha çok yapışıyordu bana bu durum oldukça benim sinirlerimi bozmaya yetmişti dişlerinin arasında ince bir sesle pes et artık karıcım dedi şaşkınlıktan gözlerim açılmış kalbim hızlanmış ve bayılacak gibiydim sesim titriyordu gözlerimdeki yaşlar aksamamak için çok zor duruyordu onun o küçümseyici gülüşünü gördükten sonra sinir kat sayılarımızın artmasıyla artık canıma tak etmişti olan gücümle onu yetip sesimin en yüksek tonuyla ona bağırarak kes artık bunu ben senin karın değilim senin gibi zorba ukala kendini bilmeyen bir adamın değil karısı olmak eşyası bile olmam sen kiminde beni zorla buraya getirip tehdit edip beni küçümsersin elindeki silahı al ve beni öldür bir kere öldür her gün öldürme dayanamıyorum artık diyerek gözümdeki yaşlar çoktan firar etmiş ve delice ağlıyordum ayaklarım artık bedenimi taşımayarak yere düşmüştüm kafamı kaldırdığımda bana bakarak cok ucuz bir tiyatroydu doğrusu daha iyisini yapabilirdin ama merak teme her gün bedenim bedenine karışınca yeniden doğacaksın o küçük aptal kafanı kaldır aşağıda kardeşin seni bekliyor sende istersin ki seni böyle görmesin ve bu arada bu şekilde bir daha seni görürsem yatağıma direk alırım deyip odadan yağız ayrılmıştı