gecenin çaresizliği

güçlü

bütün bu olanlar bitmek bilmeyen bir kabus gibiydi aklı hayali bir türlü bu olanları kabul etmemekle birlikte daha çok yorulmaya başlamıştı gece ama artık buna son vermeliydi hiç tanımadığı bir adamın karısı olmak ve ona bu zorbalığı gösteren adama boyun eğmek yalnızca korkakların yapabileceği bir şeydi gecenin öfkesi git gide artmakla birlikte olan gücünü tekrar sağlamak için savaşacaktı çunku o annesinin kızıydı pes etmek ona göre değildi buradan ve bu adamdan kurtulacaktı söz vermişti kendine yavaşça yerinden kalkarak banyoya gitti aynada kendisine bakarak gözyaşlarını sildi ve kendisine bir söz verdi buradan KURTULAACAKTI başka çaresi yoktu kendinden emin olduktan sonra kardeşi ezgiyi görmek için toparlanıp aşağıya indi kapıyı açınca karşında o tatlı teyze onu karşıladı gece onun koluna girmesine izin vererek aşağıya bir an önce gitmek için can atıyordu. ve sonunda kaç gündür göremediği kardeşini görmüştü onu görünce gecenin ağzından yüksek sesle ezgi diye bağırdı ablasını gören ezgi koşarak ablasına sarıldı kardeşini görmenin mutluluğunu yaşayın gecenin tarifi olmaya duyguların yoğunluyla gözlerindeki yaşlar akmaya başladı kardeşini kokladı öptü doyasıya baktıktan sonra kardeşiyle oyun oynamaya başladı yağız onları izlerken dalıp gitmişti aklında insanın onu seven koruyan bir ablasının olması ne kadar da güzel duygu diye aklından geçirirken telefonun çalmasıyla rodan ayrıldı . gece kardeşine sen bura bebeklerle oyna ablacığım ben geliyorum tamsı dedi yüzündeki gülümsemeyle ezgi başını evet anlamında sallayarak ablasının yanağına öpücüğünü bıraktı .gece kardeşinin yanından ayrılıp yaşlı teyzenin yanına gitti teyze onu görünce o sıcak sesiyle ne oldu evladım bir isteğin varsa seslenseydi bana neden kalktın otur diye telaş içinde söylenirken gece yaşlı teyzenin elini alıp öptü annemin kokusu var sizde size baktıkça anne özlemim bir nebze de olsa hafifliyor adınız nedir diye sordu Ayşe dedi kadın yuzundekı gülümseye kızın başını okşadı gece tam konuşacakken bir hışımla mutfağa yağız daldı yağızın gelmesiyle kadın kızdan uzaklaştı yağız kadına dönerek saye bizi yalnız bırak dedi ...

Ayşe mutfaktan çıktıktan sonra yağız gecenin üstüne yürüdü gece içinden bu adama küfürler ve nefretler yağdırıyordu ama nafile biliyordu bu adamın laf anlamadığını yağız gecenin üstüne yürüdükçe yürüyordu gece en son sırtının duvara çarpmasıyla durdu siniri ve öfkesi öyle fazlaydıkı her an bu adamı burada hiç düşünmeden öldürebilirdi böylece sadece o değil bura çalışan herkes rahat edebilirdi yağız gece arasında hiç mesafe bırakmayarak ellerini saçlarının arasında gezdiriyordu gece buna sinirlenerek kafasını kaldırıp gözlerinin içine bakarak artık dur dedi senden korkmuyorum karşında korkudan titreyen boyun büken kız yok sen bana yaklaşırken bana dokunurken nefesin bana değerken bile izin alacaksın bu şekilde bana bu muameleyi gösteremezsin bedenime sadece kocam dokunabilir senin gibi bir zorba değil şimdi o ellerini saçlarımdan çek anladınmı çek ellerini yağız alay eder gibi gülümseyerek çekmezsem naparsın küçük kız dedi gece yandan bir gülümsemeyle o küçük kız senin dünyanı cehheneme çevirir anladınmı diyerek zafer narası atıyordu lakin bu çok uzun sürmemişti yağız ona hayatımın cennette olduğunu kim söyledi benli ateşim gücün kendisiyim ve küçük kız bu cehennemde yanan ben asla olmam ateşi ateş yakmaz diyerek kızın yanağını ellerini sürerek dudaklarına geldi ve bu cehennemde yanacak varsa bu sensin gecenin gözleri dolmuş yaş akmaması için uğraştı dudakları titreyerek azığından kısa bir sele tek bir cümle çıkabilmişti neden ben ne yaptım ki size diyebildi yağız ona bu kaderi biz seçmedik hepimiz günahların bedelini öderiz sen bu hayattaki piyonsun şimdi aç o kulaklarını beni iyi dinle seninle bir anlaşma yapacağız bir yıl benimle evli kalacaksın kardeşin tedavisi eğitimi için elimden gelenin fazlasını yapıca sende benim istediğim herzeyi yapacaksın sadece bir yıl meğerki kabul etmezsen bu cehennemde kül olursun küçük kız gece ne saçmalıyorsun sen neden evlenecek seninle istesen bir ton kız bulursun beni ve kardeşimi bırak buradan gidelim bura olanlar bura kalsın kimseye bir şey anlatmam

sen hala anlamadın beni küçük kız ben sana kabul ediyormuşsun etmiyormusun diye sormadım ne yapacağını söyledim kabul etmiyorsan kardeşini bir daha göremezsin her gecede sana sahip olurum tabi bunu sende istemesin değimli küçük kız diyerek pis pis sırıtıyordu gecenin karşısında gece başka çaresi olmadığı için kabul edecekti lakin tek bir şartı vardı bana asla dokunmayacaksın adam gülerek kabul etti bu benimde işime gelir şimdi akşama nikahımız var ben çok öncelden kimliğini alarak hallettim tüm belgeler hazır nikah memuru benim arkadaşım olur yani meğerki bir sorun çıkartmaya çalışırsan şimdin bunu bilmelisin nikahtan sonra imam nikahımız da kıyılacak aynı odada ve takta yatacğız ve ayrıca dedi biraz daha yaklaştı gece dudaklarını her gece öperek uyumak istiyorum deyip dudaklarına yapıştı gecenin dudaklarını çekip rodan ayrılmıştı yağız .

gece tüm bu olan biteni anlam veremiyordu şaşkınlıktan ve üzüntüden ne yapağını bilmiyordu sadece bir yıl dedi bir yıldan sonra gece özgürdü bunun düşüncesiyle suyunu içip ufaktan ayrılarak kardeşinin yanına geldi.