Doruk ile göz göze geldiğimizde, bana karşı olan memnuniyetsiz bakışlarını görebiliyordum. Aslında o an işim hiç de iyi ve kolay olmayacağını anlamıştım. Neden ona bakıcı arandığını da anlamıştım. Küçük bir çocuk nasıl bu kadar üstten bakabilirdi ki? Ya da nasıl bu kadar nefretle inceleyebilirdi ki birini? Gerçekten ufak çaplı bir şok yaşadığımı inkar edemem. “Bu mu yeni bakıcı?” diye memnuniyetsizlikle konuştu fakat gözlerinde sanki seni de bıktıracağım der gibi bir bakış vardı. Allah'ım ben nereye düştüm? “Evet,” dedi sakince babası. O kara bakışları üzerimde sertliğini ve ağırlığını koruyordu. “Eve mi geçiyoruz abi?” diye sordu şoförü İrfan. O ise baş hareketiyle evet anlamında bir işareti vardı ve araba hareket etmeye başladı. Eve gidene kadar diken üzerindeydim, Doruk bana ara sı