Sıla Gençoğlu Huzursuzluk, içimde gittikçe büyüyen en hissedilir duyguydu. İki gündür içimdeki huzursuzluk büyüyordu. Mustafa Kemal’den neredeyse hiç haber alamamıştım. Birkaç kısa mesaj dışında, sadece Doruk’la konuşmuştu. Onun bu şekilde sessiz kalması normal değildi. Bu, içimde bir şeylerin ters gittiğine dair güçlü bir his uyandırıyordu, ama her zamanki gibi kendimi oyalamaya çalışıyordum. Bu sabah da Eva ile antrenmana başlamıştık. İki gündür süredir eğitim alıyordum, ama bugün gerçekten zorlanacağımı hissediyordum. Bedensel olarak iyice ısınmıştım, ama Eva bugün beni ciddi bir eğitime tabi tutacaktı. Konsantrasyonumun tam olması gerekiyordu, ama aklım sürekli Mustafa Kemal’deydi. Doruk da benimle birlikte gelmişti. Hafta sonu olduğu için onun enerjisini atabileceği bir yer bul