Sıla Gençoğlu Mustafa Kemal’in söyledikleri kafamda yankılanırken, şaşkınlıkla ona baktım. Sevgilim olmayacak mı? Bu nasıl bir kuraldı böyle? İçimden yükselen itirazı zorlukla bastırdım. O an ona çıkışmanın hiçbir işe yaramayacağını biliyordum. Ama bu saçma kuralın sebebini de anlamam gerekiyordu. “Bu... neden?” dedim, sesimi olabildiğince sakin tutmaya çalışarak. “Sevgilim olup olmaması sizinle ya da Doruk’la nasıl bir ilgisi olabilir ki?” Mustafa Kemal gözlerini üzerime dikti, bakışları daha da sertleşti. “Bu evde bir düzen var,” dedi, sesi ağır ve vurgulu. “Benim çocuğumun çevresinde kimlerin olacağını ben belirlerim. Sen buraya sadece bir bakıcı olarak girdin. Bu evin kurallarına uyacaksın. Kendi hayatını bu işin dışında bırakacaksın.” Sözlerinin altında yatan kontrolü hissetmemek