Efnan Baran’ın neyi gördüğünü bilmiyordum ama çok sinirliydi. Yutkundum. Resmen burnundan soluyordu. Şimdi ben ona ne diyecektim? En iyisi detaylı öğrenmeden bir şey söylememekti. Şöyle de bir şey vardı. Ben, Atakan’la ilgili hiçbir şeyi telefondan yazmamıştım. Belki de onunla alakalı bir şey değildi. Umut ediyordum ki değildi yoksa Baran’la aram yeniden bozulurdu. Bunu göze almak istemiyordum. En kısa zamanda ona ben kendim söylemek istiyordum. Acaba Beste ya da Kübra bir şey yazmış olabilir miydi? Bu kadar erken öğrenmesi demek fevri davranması demekti. Beynimden bin türlü şey geçerken Baran öfkeli bir şekilde “Efnan, bana açıklama yapmayacak mısın? Neden susuyorsun? Delirtmek mi istiyorsunuz beni?” diye sordu. Çoğul konuştuğuna göre öğrenmiş olabilirdi. Hala yüzüne öylece bakarke
Download by scanning the QR code to get countless free stories and daily updated books