When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Sabah uyandığımda Ada hâlâ uyuyordu, kollarımda gecelikle uyuması zevk vericiydi, kokusuna bir sözüm bile yoktu. Ama artık kalkıp buradan çıkmam gerekiyordu, bu düşünceyle onu uyandırmayacak şekilde kolumu çektim ve sessiz bir şekilde odadan çıktım. "Bu saatte Ada'nın odasında ne işin var, benim sana olan emanetimi sen böyle mi koruyorsun?" Bu sesle arkamı döndüğümde İsmet'in arkamda durduğunu gördüm, Ada'ya o kadar demiştim yakalanırız diye, şimdi o derin bir uykudayken ben bu köpeğe hesap vermek zorunda kalacaktım. "Biz düğünle ilgili konuştuk, Ada daha sonra kalmamı istedi yanında, ama gerçekten düşündüğünüz gibi birşey olmadı." Kesin aklında başka düşünceler belirmişti, ama bende onun yerinde olsam aynı şekilde düşünürdüm. "Ben sizi anladım, ikiniz de aptal aptal hareketler yapara