İÇERİ SIZMA BAŞARILI!
YAZAR NOTUNDAKİ KITABI MUTLAKA OKUYUN LÜTFEN
"Bu görevi üstlenmekte kararlıyım, lütfen bana ve arkadaşlarıma güvenin. O çeteyi en kısa zamanda çökertebilirim. Bakın, onlarla ilgili birçok araştırma yaptım, bu olayla ilgili en bilgili olan benim," dedim müdürümü ikna etmek isteyerek, Müdür hâlâ düşünceliydi.
"Planın iyi, ama bu öyle hızlıca verilecek bir karar değil. Eğer patlarsa güvenlik önlemleri daha da arttırılacak, en önemlisi de sizi işin sonunda yaşatmazlar," dedi.
"Adam mafya lideri, organ kaçakçılığı, kumar, tefecilik gibi pis olan her işi yaparken benim canımın ne önemi var? Bırakın bu uğurda gerekirse şehit olayım, yeter ki daha fazla zarar gören olmasın. Ben, Uraz ve Samet bu görev için çok hazırlıklıyız."
"Planından bu kadar eminsen tamam, ama sizi çözmeye yaklaşırsa anında kaçacaksınız," dedi parmağını sallarken. Başımla onayladım müdürün dediklerini.
"İzniniz olursa hemen başlatmak istiyorum operasyonu," dedim. Müdürden onayı alınca odadan çıktım ve hazırladığım ekibi toplantı odasına çağırdım. İki gruba ayrılmıştık.
"Ben, Uraz ve Samet ayrı grup siz ayrı grupsunuz. Zaten planı anlatmıştım, herkes hazır mı?"
"Hazırız, orada görüşmek üzere," dedi Duran komiser, herkes toplantı salonundan çıkmıştı. Ben ve ekibim kalmıştı.
"Biz bu uğurda gerekirse şehit olacağız, görevimizin hakkını verelim," dedim arkadaşlarıma bakarak.
"Halledeceğiz, benim inancım tam," dedi Uraz. Uraz ve Samet komiser yardımcısıydı, bu görevle birlikte büyük ihtimalle onlar da yükselirdi.
Hazırlıklarımız tamamen bittikten sonra emniyetten çıktık. Sahte bir kimlik, yeni bir telefon ve ciddi tarzda bir giyimle hazırdık.
Olay yerine vardığımız da diğer ekibin çoktan işe başladığını gördük.
Planımızda içine sızmayı düşündüğümüz mafya liderinin kızını kaçırma vardı. İkinci ekip kızı kaçıracaktı, ve biz de kızı onların elinden kurtarıp kahraman imajına bürünecektik. İsmet denen adam da en önemli varlığını kurtarmak için bize illa ki yardım etmek isteyecekti.
Kızı ayarladığımız depoya götürmüşlerdi, ağzı bağlıydı. İşaretle başlamamız gerektiğini söyledim.
"Bırakın lan kızı," diye bağırıp saklandığımız yerden çıktık. Bizimkiler de iyi oyuncuydu, sanki gerçekten bilmiyorlardı geleceğimizi. Karşılarına dikildik.
"4 adam bir kızı buraya neden getirdiniz, niyetiniz ne oğlum?!" Sesim sert çıkmıştı, rolümün hakkını vermek istiyordum.
"Sanane meseleden kardeş, bas git şurdan, yoksa bu kızı öldüreceğimiz gibi sizi de gebertiriz!" Bunu Duran demişti, inandırıcı davranıyordu.
"Kızı bırakın, yoksa canınızı yakarım!"
Bunu duyunca üzerimize yürüdüler. "Gel yaksana birader," dedi Duran tekrar. Kıza baktığımda korkuyla bizi izliyordu. Uraz ve Samet'e başımla işaret yaptım, hepimiz adamların üzerine yürüdük. Duran'ın önünde durunca kafa attım, benimle birlikte Uraz ve Samet'te başladı.
Bilerek güçsüz rolü oynuyorlardı, kız inansın diye biraz hırpalamak zorunda kalmıştık ekip arkadaşlarımızı. Sonunda Duran bağırdı.
"Tamam, siz kazandınız. Bırakacağız kızı, yeter ki sizde bizi bırakın," dedi. O bunu dedikten sonra acıyla yere yığıldı. Ben bunu görünce kızın yanına gittim ve ağzını açtım, iplerini çözdüm. O sırada Uraz ve Samet dışındakiler geldikleri arabayla kaçtılar. Biraz kötü vurmuştuk, emniyete gidince acısını çıkaracaklardı bizden. Kız tamamen serbest kalınca bana sarıldı.
"Çok teşekkürler, hayatımı kurtardınız," dedi. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum, bu yüzden uzaklaştım.
"Kim olsa aynı şeyi yapardı, iyi misiniz?"
"İyiyim, eve gitmek için yola çıkmıştım, önümü kestiler. Evden korumasız çıktım, babam çok kızacak. Öğrendiyse kaçırıldığımı şu an çok kötü durumdadır, eve gitmeme yardımcı olur musunuz?"
Bizde bu teklifi bekliyorduk. Arkadaşlarıma baktım, tepkilerini belli etmemek için elinden geleni yapıyorlardı.
"Genç bir kızı bırakıp gidecek değiliz, arabamız şurada," dedim işaret ederek.
Evini tarif edince oraya doğru sürdü Uraz, zaten biliyorduk yolu.
"Babama sizin cesaretinizi anlatacağım, emin olun sizi mükafatlandırır," dedi yüzüme bakarak. Arka koltukta ben oturuyordum, kadının yanında.
"Biz sadece birşey olmasın istedik. İyisiniz çok şükür," dedim yüzüne bakmadan. Konuyu uzatmadı.
Sonunda varmıştık, arabadan indik hepimiz. Eve girsek tuhaf kaçabilirdi, bu yüzden kızdan teklif gelmesini bekledik.
"Eve gelir misiniz, babam öğrendiyse açıklama yapmam gerek," dedi. Öğrendiği belliydi, korumalar kızı görünce hemen koşarak geldi.
"Bizde sizi arıyorduk, babanız tam sizi bulmak için evden çıkacaktı. Arabanızı bulduk, size birşey mi yaptılar?" Koruma bunu sorarken bize bakıyordu yandan.
"Babamla konuşacağım," dedi ve bahçe kapısına ilerledi. Biz hareket etmeyince bize baktı.
"Siz de gelin lütfen, babama hesap vermek gerek," dedi çekingen bir sesle. Onunla birlikte ilerledik, plan tam istediğim gibi ilerliyordu. İçeri girdiğimizde babasını gördüm, İsmet denen şerefsizdi bu, yüz ifadem değişmesin diye çok uğraştım. Adamı görünce kızı koşarak gitti ve babasına sarıldı.
"Baba, başıma neler geldi bir bilsen? Beni kaçırmak istediler!"
"Biliyorum kızım, arabanı bulmuşlar, anladık hemen. Seni bulmak için herşeyi yapıyordum, çok şükür kurtuldun!"
"Beni buradaki çocuklar kurtardı onlardan. Öldürmek istemişlerdi, tam o sırada yetiştiler." Adam bizi süzdü.
"Odana geç ve dinlen sen, bunu yapanları er geç bulurum ben. Ve bu evden gizlice korumasız çıkmanın hesabını soracağım. Şimdi korkmuşsun diye birşey diyemiyorum," dedi. Kızı bu durumu kullanıp yanağını öptü ve eve doğru gitti. İçeri girdiğini görünce adam bize döndü.
"Kızım benim en değerli varlığım, onu kurtarmışsınız. Bunu yapan kişiler kim bilmiyorum, ama bulacağım ve başlarını ezeceğim! Şimdi sizin bu iyiliğinizi karşılıksız bırakmak olmaz, benden birşey isteyin," dedi emreder bir sesle.
Geberip git dememek çok zordu, yüz ifademi korudum.
"Uygun mu bilmem ama biz iş arıyoruz. Daha önce güvenlik görevlisi olarak çalışmıştık, ama sonra personel azaltımı olunca işten ayrılmak zorunda kaldık. İlla birşey istememizi istiyorsanız sadece iş bulsak yeterli." Adam bunu duyunca sakalını sıvazladı.
"Güvenlik görevlisi demek, bu iyiymiş. Kızımı zapt etmekte zorlanıyorum. Bazen gece bile kaçtığı oluyor. Size ben iş teklifinde bulunuyorum. Üç kişisiniz, her biriniz günlük sekiz saat boyunca Ada'ya korumalık görevi yapacaksınız. Bunun için size yüksek bir maaş vereceğim, detayları konuşuruz yine, uyar mı?"
Hemen atlamak şüphe uyandırabilirdi. "Sizin gibi önemli birinin kızını korumak şereftir, ama tabi siz bundan eminseniz," dedi Samet. Bu adamla konuşmakta zorlanıyordum ve bunun farkındalardı.
"Ben bu işi olmuş sayıyorum, şimdi size kuralları evin kahyası anlatır, bugünden başlayın!" Emrederek gitti yanımızdan, içeriye girdi.
Kahya diye bahsettiği adam yanımıza geldi ve bize bilgilendirme yaptı, onu dinlemiyordum, maaşı umrumda değildi. Bunu düşünürken eve bakınca İsmet şerefsizinin güzeller güzeli kızı Ada'nın bizi izlediğini fark ettim. Ben ona bakınca gülümsedi, tepki vermedim, o da daha fazla durmayıp perdesini kapattı.
"Biz razıyız, bugünden de başlarız," dedim adamın sözü bitince ne dediğini umursamadan.
"Güzel, görevliler size kıyafet hazırlar," dedi ve yanımızdan uzaklaştı.
"Çok dikkat etmeliyiz, şüphe uyandırmasak iyi olur," dedi Samet.
"Zor kısmı atlattık gerisi kolay. Yalnız birim ekibi birimiz arayalım, şimdi bize sövüyorlardır," dedim sırıtarak. Uraz ve Samet'te güldü.
"O iş bende," dedi Uraz ve yanımızdan uzaklaştı.