When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
"Bak benimle iki saattir inatlaşıyorsun, gidip iğrenç bir yüzük seçmişsin ve buna okey dememi bekliyorsun!" Bu kızın benimle inatlaşmayacağı tek bir konu bile mi yoktu ya, ben hangi yüzüğü beğensem bir kulp buluyordu, sıkıntılı bir şekilde nefesimi bıraktım. "Ada, kararları sen vereceksen neden beni yanında getirdin? O zaman seç bir yüzük bitsin gitsin bu iş!" Sakin kalmaya çalışıyordum, ama beni zorla sinir ediyordu, ben böyle deyince ters ters baktı. "Sanırım tek ben evleniyorum gibi geliyor sana, hatırlarsan damat da sen olacaksın bu düğünde!" Kızın dili de pabuç kadardı, ona laf yetiştirmek sadece vakit kaybı olacaktı. "Tamam yavrum, sen göster bana hangisini beğendiğini, bende ona göre evet ya da hayır yapayım," dedim. Ada yüzüklerden birini orta parmağına taktı ve bana hareket çe