Ada'dan Hastaneye varana kadar o kadar kötü olmuştum ki ağlamaktan fenalık geçiriyor gibiydim. Ona sürekli hakaret edip durmuştum, beddualar etmiştim ve düğün günü vurulmuştu. Bunun suçlusu belki de bendim, çocuğa o kadar beddua etmemeliydim. Eğer ona birşey olursa... Hayır, olmayacaktı, o kurtulacaktı! Araba durur durmaz indim ve hastaneye girdim koşarak, insanlar beni gelinlikle gördükleri için tuhaf tuhaf bakıyordu. Hemen orada gördüğüm korumalardan birine doğru koştum. "Efe nerede, çabuk söyle!" Onlara karşı çok sinirliydim, Efe'yi koruyamamışlardı ve onlar yüzünden onu kaybedebilirdim! Adam aptal gibi yüzüme bakınca ittim göğsünden. "Cevap ver yoksa hastanedeyiz demem seni boğarım!" "Ameliyata girdi, durumu iyi değilmiş, kalbine yakın yerden yemiş kurşunu." Bunu dediğinde donmuş