Oyun!

1820 Words
Rüya, Han odaya gelip beni uyarmış , birdaha böyle yapmamam konusundada bir güzel tembihlemişti.Dün gece annemin kurduğu planı bugün elimize yüzümüze bulaştırmış,hem Han'nın hemde babamın gazabına uğramıştık. Aşağda hocanın geldiğini ve bizi beklediklerini söyleyince annem siyah elbisemle karşılarına çıkıp bugünün benim için yas olduğunu,durması için yalvarışlarıma kulak asmayıp Yavuz abiyi ölesiye döven nişanlıma tepkimdi bu siyah elbise ve siyah şal. Annem dolabımdan mevlütlerde giydiğim uzun elbiselerimin arasından nikah için en uygununu getirip yatağa koydu - Rüya Han'nı seviyormusun kızım? Evet ona olan sevgim,aşkım minik kalbim için çok fazlaydı,onu gördüğümde bazen kalbimin patlayacağını hissediyordum.Bugün onu o halde görünce hayal kırıklığına uğradım ve hem düşünmek hemde biraz zamana bırakmak istiyordum. Han bana ve aileme karşı çok nazikken dışarıya karşı ürkütücüydü.Adamlarıyla konuşurkenki hali sanki o değil gibiydi,tabiki görüyordum bu halini ama bana ve sevdiklerime yaklaşımları bukadar güzelken diğer ayrıntıları sanki görmüyor yada görmek istemiyordum.Başımı evet der gibi onaydım annemde anlayışlı bir şekilde tebessüm edip - Rüya'm biliyorum bugün için güzel şeyler yaşamadık ama onlar nekadar hatalıysa bizde bi okadar hatalıydık. Annemde kurduğu planın yanlış olduğunun farkındaydı.Hem çok korkmuş hemde fazlasıyla üzgündü benim gibi.Babama karşı o böyle birşey yapsaydı babam herhalde ona aşk itirafında bulunan adamı öldürürdü demezmi sanki moral verirmiş gibi.Han tam babama göre bir damattı, - güzel kızım bugün sevdiğin adamla evleniceksin yasınıda , nazınıda baska birgün yap ama bugün değil.Seni gördüğünde mutsuz olmasın sevdiğin adam, onu mutlu et herzaman tamammı, hadi canım bunu giy bu elbise daha uygun Haklıydı bugün tüm yaşadıklarımızı bir kenara koyup aşık olduğum adamla yeni bir hayata ilk adımımızı atıcaktık ve onun mutluluğu benim mutluluğumdu. Sağ kolu yarasa kol olan uzun, etek uçları fransız danteli hakim yaka, ipek krem elbisemi giydim.Bu elbiseyi annemle babam Dubai'ye gittiklerinde almıştı bana ve gerçekten çok güzel bir elbiseydi. Saçlarımı topuz yapıp tüm kenarı elbisenin etek uçlarındaki dantelle aynı olan şalı alıp, öne dantelleri görünerek ayarlayıp gelişi güzel bir şekilde her iki omuzuma atıp annemle odadan çıkıcakken, annem masamdan şeftali tonlarındaki allığımı alıp yanaklarıma fırça yardımıyla biraz renk kattı. Artık hazırdık, ahhh Esra seni aramaya hem korkuyorum hemde çok utanıyorum ama butda olmana ihtiyacım var ... Merdivenlerden indiğimizde Han tam karşımdaydı,elbiseme bakıp huzurla gülümsedi.Bu gülüşe canımı verirdim, kırgındım evet hemde fazlasıyla ama ona olan aşkım öyle büyüktüki onun dokunuşlarına ,bakışına,gülümseyişinin müptelası olmuştum. Kalbim gümlerken az durup derin bir nefes aldım. Etek uçlarımı tutup aşağı indiğimizde Babam gayet soğuk bir şekilde başıyla oturacağım yeri gösterdi, itiraz etmeden geçip oturunca Han'da gelip yanıma oturdu.Daha önce Esra ile izlediğimiz ağalık filmlerinde hep bana takılırdı bende ağa kızı olduğum için sende bu kızlar gibi ağırlığınca altın istemezsen mehir olarak saçını başını yolarım deyişi, aklıma geldi hoca konuşurken,Mikrop Sami'de aklımı okur gibi ucuza gitme diyince bende bir anda ağırlığımca altın dedim. Hocanın gözleri kocaman oldu. Tam karşımda o olduğu için ilk onu farkettim. Sonrada Sami abi ve Kadir abiye baktım. Sami abi otuz iki dişini gösterdiğine göre bu durumdan hoşlanmıştı,Kadir abide Han'a bakıp bıyık altından güldü. Han'a bakmaya utanıyordum sustuğuna göre çok buldu sanırım , ayy bu yoksa sadece ağa filmlerindemi oluyordu diye düşünürken -hocam kağıda benim kilom ağırlığınca yaz 115 kilo altın ve Sultan Ahmet'teki üzerimde tapu hakkı olan dükkanıda yaz Ona bakmaya utandığım için ağa babasına baktım. Damadıyla gurur duyduğunun farkındaydım ama şimdi çok fazla belli etmiş ve bunu hepimize göstermektende çekinmeyip göğsünü kabartmıştı. Deli kocam neden kendi kilosunu söylediğini soracaktım birara, beni enaz benim onu sevdiğim kadar sevip, değer verdiğini kimseden çekinmeyip belli etmesi gururumu okşamıştı. Nikahımız kıyıldıktan sonra babam elini uzatınca aramızda hep olan mesafesine bir tık daha mesafe koymasıyla ağlamamak için kendimi tuttum. Bugün için bana kızgındı ama bari Han ile Sami abinin yanında bukadar belli etmese diye düşünürken Allah utandırtmasın demekle bana mesajını hızla postalayıp gönderdi.Benden utanmıştı,onu bugün annemle utandırmıştık sevgili damadının karşısında, hemen annemin boynuna sarılıp onun omzunda ağladım. Annem kulağıma şiiii diyip omzuma düşen şalımı tekrar başıma çekti.Gözyaşlarımı silip utandırdığım babama bakmadan tam yukarı çıkıcaktımki Sami abi kolumdan tutup beni göğsüne bastırdı. Bu adamı gerçekten çok seviyordum.Tam Esra'ma yakışır bir eşti, oda onun gibi hayat dolu ve komikti ama tersinide bilirdik. Tribim umrunda değilmiş bugünü yirmi yıldır bekliyormuş. Demesiyle burnumu çeke çeke göğsünde kıkırdadım, çok dengesiz bir ruh halindeydim hem gülüyor hemde ağlıyordum.Han benden onüç yaş büyüktü ama bunu ne ben nede ailem sorun olarak hiç görmedik.Kulağına fısıldadım, -mikrop Dragon Kahkasını patlatınca bende yüzüne bakıp güldüm.Oyun oynadığımızdada ona küsmüş ozamanda ona mikrop demiştim,o günü hatırladığına eminim.Kıskanç kocam kardeşiyle daha fazla ilgilenmemden rahatsızlık duymuş olacakki beni çekip anlımı öptü ve başımı oda göğsüne yasladı.Erkeksi kokusu burnuma gelince,dünkü halimiz aklıma geldi dizlerim titredi o anılarla ve tutunacak yer aradım ellerimi belindeki kemerin üzerine koydum. Başımın üstüne çenesini bastırıp Rüya'm kadınım dedi. Kadınıydım artık evet, ama Rüya'm diyişini ayrı seviyordum. Mikrop Sami'nin mikrop kardeşi işine gelince Rüya'm ,istemediği bişey yaptığımda Rüya oluyordum. Bu durumun beni rahatsız ettiğini biliyordu,dün söylemiştim halbuki bana Rüya deme diye ama bugün sahilde Rüya demişti. Hoca gittikten sonra hep beraber oturduk. Han haftaya işlerinden dolayı İtalya'ya gideceklerini,onlar gelene kadar Handan abla ve annemle düğün hazırlıklarını yapmamızı söyledi. Düğun yeri olarak babam taksimdeki otelimizin balo salonunu önerince Han Tarabya'daki otellerinin balo salonunu önerdi. Yarın Esra'yıda alıp beraber otele bakmaya gidiceğimizi kararlaştırdıktan sonra Han ve Sami abi müsade isteyip kalktılar. Babamda otele gittikten sonra annemle birlikte mutfağa girdik. Bugün hakkında konuştuk ve Esra'yı aramam için ısrar etti ama ben onu aramaya hem utanıyordum hemde korkuyordum. Annem benim yerime aradı ve eve davet etti.Onunda sesi iyi gelmemişti anneme ve abisinden dolayı dün için özürdilemişti Esra'da, aslında Yavuz abiden korktuğum için kızgınlığımı geride tutmuştum. Şuan bu nikah onun sayesinde kıyılmıştı, dün herkesin içinde boynumdaki morluktan bahsetmiş beni yerin dibine sokmuştu ama bugünkü hali gözümün önünden hiç gitmiyordu. Esra yarım saat sonra gelince bahçelerinde topladığı leylaklarla benim için bir buket hazırlamıştı ,sımsıkı sarılıp abisi adına özürdiledi. Bende ona sarılıp yanağından kocaman öptüm. Abisinin işlerinden ötürü Dubai'ye gittiğini, Murat amcanın Arap fuarı için hazırladığı takıların tasarımından ötürü çoktan gitmesi gerektiğini ama ihmal ettiğini söyleyince, gidişine çok sevinmiştim biraz uzaklaşması hepimiz için iyi olucaktı. O yokken Esra'lara gidebilirdim. Kavgadan hiç bahsetmemiş, oraya tüm yaralarını kapatmak için kaçtığını bizim bilmemiz canımı acıtsada doğru olan gitmesiydi.İçimden onun için dua ettim,dilerim onu çok sevip sayacak ve aşık olucağı bir kızla evlenip güzel bir hayatı olurdu. Esra bilmediği için durumu bende annemde bugünkü kavgadan hiç bahsetmedik. Lavaboya gidiceğimi söyleyip hemen odama gidip kapımı kilitledim. Sami abiyi arayıp uyaracaktım oda anlatmasın diye, - Alo kardeşim barıştıkmı gülmemek için alt dudağımı ısırdım. - hayır hala küsüm ama sana söylemem gereken mühim şeyler var. - de bakalım Esra'nın kavgadan haberinin olmadığını , Yavuz abinin Dubai'ye iş için gittiğini, sizde söylemeyin bilip dahada üzülmemesini söylediğim -Cehennem olup gitsin soytarı,tamam kardeşim iyi oldu haber verdiğin,merak etme ikimizde belli etmeyiz Han'nın sesi geliyordu neolduğunu sorunca Sami abide beni telefonda bekletip Han'a söylediklerimi alay eder gibi anlattı "puşt evliliğinizi hazmedemeyip Dubai'ye kaçmış,pazara dönmüş yüzünü kimseye göstermemek için" diyince telefonu yüzüne kapattım.Öyle çok zoruma gittiki bu konuşması, Yavuz abi için yüreğim sızladı.O kötü biri değildi , yaşanılanlar onu oşekilde göstermişti ikisine karşı ve aralarının asla iyi olmayacağından artık emindim.Sami abi aradı açmadım,sonra Han aradı yine açmadım ama tepkimi belli etmek için onu meşgule aldım. Yatağıma oturdum telefonuda yatağa fırlattım. Hayır ağlamıcam... - Birdaha beni meşgule alırsan,yapıcaklarıma katlanırsın Rüya Saygın! Gelen mesajla dolan gözlerime yaşlar fazla gelmiş olmaliki , gözümü yumduğum anda yanaklarımdan akıp hızla telefonun üstüne düştü o iki damla ve tekrar aradı - Rüyaaa -e'evet -Mesajımı anladın ki öyle açtın telefonu, şimdi söylediklerimi iyi dinle! Derin bir nefes alıp çakmak sesi gelince sigara yaktığını anladım. Ben sigara,alkol kullanmazdım ama Han'nın sigara kokusu bile bana rahatsızlık vermiyor, aksine erkeksi kokusuna karışarak ona has bir koku sağlıyordu.Esra ile üniversiteye hazırlık zamanında bikaç kez onların evlerinde kimse yokken gizlice içmiştik .Cildimi sevdiğim için zarar görmek istemedim ondan sonrada ikimizde birdaha hiç içmedik. Han sigarasının dumanını sanki yüzüme üfler gibi ses çıkartınca devam etti tehtitkar konuşmasına, -O namussuz evde yok diye Esra'lara gideyim deme sakın tamammı - iyiki burda değil Dubai'de Yavuz abi Dememle sesini yükseltip yürümeye başladı,sanırım Sami abiden uzaklaşıyordu rahatça konuşmak için - siktirme bana abini, senin Sami dışında abin yok! Oraya gittiğini bilirse ümitlenir o piç anladınmı Bunca yaşanan şeylerden sonra hala ümit beslermiydi bilmiyorum ama ben sanırım erkek mantığını anlıyamıyorum haklı olabilir yada abartıyorda olabilir. Esra bize daha sık gelirdi oyüzden herşekilde görüşeceğimiz için aramızda daha fazla sorun olsun istemediğim için sessizliğimi bozdum - bu açıdan hiç düşünmemiştim. Tamam gitmem Esra gelir bize - aferin benim kadınıma ķocanın sözünden çıkma olurmu güzelim Yanaklarım yanmaya başladı, sessizliğim hoşuna gitmiş olucakki gülüp,utanmamla ilgili bikaç şaka yaptı.Dün gece hiç uyumadıklarını şimdi odasına gidip uyuyacağını söyleyince kapattık. Han benim en büyük zaafımdı,onu üzmek,onu kaybetmekten çok korkuyordum ama artık evliydik ve o bana herkesten çok yakındı. Ben bunları düşünürken telefonuma bir mesaj daha geldi. Han resim göndermiş ve resimde benim kilodum onun çıplak göğsünün üstündeydi. Bacak aramda hissettiğim sızıyla acaba dedim ve hemen odamdan çıkıp aşağı indim. Esra ile anneme çok yorgun olduğum için uyuyacağımı söylemek için aşağı indiğimde annem Esra'nın bir müvekkilinden telefon geldigini oyüzden kalkıp gittiğini akşam iş dönüşü uğrayacağını söyliyince ne yalan söyliyim mutlu oldum. Sabah çok erken uyandığım için annemi öpüp uyuyacağımı söyleyip kendimi odaya attım ve kapımı kilitledim. Dün gece çantama sakladığım boxerı çıkarttım.Demek canın oyun oynamak istiyor öylemi kocacığım o halde oynayalım. Tamamen soyunup Han'nın dünkü boxerını giydim. Belimde olan saçlarımı açıp her iki taraftan önüme aldım ve göğüslerimi saçlarımla kapatıp, kırmızı rujumuda sürüp aynanın karşısına geçiptim. Ayyy Allah'ım cidden utanıyordum ama ona karşılıkta vermek istiyordum.Gözlerimi elimle kapatıp sağ bacağımı biraz daha öne alarak kalçalarımı belirgınleştirip seksi bir poz çektim , dudaklarımı öpücük atar gibi büzmeyi ihmal etmeden ve fazla düşünmeden resmine karşılık verdim heran vazgeçebilirdim. Hemen mavi tık olunca resmime baktım,oldukça cesur ve seksi bir pozdu, hadi bakalım oyun başlasın... Resmime iki dakika boyunca cevap gelmiyince giyinme odama gittim.Tam içeri geçerken görüntülü aramaya başladı.Ah Han azla yetinmeyi hiç bilmiyorsun dimi.Aramayı cevaplandırınca yatakbaşına yaslanmış bir elinde telefon diğer elinde yırttığı kilodum vardı.kilodu burnuna götürüp kokladı - saçlarını arkaya at ve telefonu uzağa bırak hadi karıcıĝım Bu sözüyle dizlerim titredi, karısıydım artık onun ve ikimizinde birbirine bakan şehvet dolu gözleri bana herşeyi yaptırabilirdi. Odama geçip telefonu makyaj masasına bırakıp uzaklaştım biraz ve iki elimle saçlarımı geriye attım. Atmamla offf diye ses çıkarttı gözlerini yumup derin bir iç çekip - benim için avuçla onları hadi yavrum Dediği gibi yaptım ve bacak aramdaki ıslaklık hissedilir gibi olunca göğüslerimi sıktım ve telefonu alıp yatağa geçtim,pikenin altına girip telefonu kapattım.Normal arama yaptım ve hemen açtı, nefes alışı bile karnımda bir hareketlenmeye sebep oluyordu. Ondan artık utanmak istemiyordum - Hann - söyle yavrum -dokunuşunu özledim,senin dokunduğun gibi olmuyor Evet onun dediğini yapmış göğüslerimi avuçlarıma alıp sıkmıştım ama asla onun dokunuşu gibi değildi.Bu sözümle - elini aşağı kadınlığına götür ve şimdi bana söyle ıslandınmı Söylediğini yapmama gerek yoktu ıslaklığım hissedilmeyecek gibi değildi. Ama yinede yaptım - Han evet hemde fazlasıyla Bu sözümle hırlar gibi ses çıkarttı sonrada offf ladı. - yarın otele gittiğimizde Sami ile Esra'yı gönderip odaya çıkıcaz tamammı karıcığım Kendi bacağına nasılmı sıkılır işte tam olarak böyle,adamımın oyununa oyun katmakla onun level atmaya hazırlık yaptığını hep aklımda tuttucağım bundan sonra...

Read on the App

Download by scanning the QR code to get countless free stories and daily updated books

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD