Sabah olduğunda ağrılarına rağmen erken kalkıp sofrayı hazırladı.
Bugün oda çalışmak için araziye gidecekti.
Şirin, canının yanmasına alışmıştı. Çocukluğundan beri işittiği azarlar,
fiziksel zararlar bunlar hayatındayken,
elinde ki tek güzel şey yaptığı resimlerdi.
Hayellerinin gerçekleşmesi ne kadar uçuk olursa olsun,
umut etmekten hiç vazgeçmedi.
Başına şalını takıp fiziğini belli etmeyen bol giysileri üzerine geçirip araziye gitmek için hazırlandı.
Babasının yürü anası kılıklı sözüyle kalbine batan kıymıklara rağmen başını kaldırdı ve ikiletmeden peşinden yürümeye başladı.
Arazide harıl harıl çalışan insanları görünce, bugünün zor geçeceğini şimdiden anladı.
Kadınların olduğu tarafa doğru hızlı adımlarla ilerleken kimsenin dikkatini çekmek istemiyordu.
Kadınlar aralarında fısıldarken, buda anası gibi deli olmasın, köyün dışında oturuyorlar niye gelmiş ta buralara diye konuşup duran kadınlara
aldırmadan işini yapan Şirin
gözlerinin doluluğunu derin nefesler alarak gidermeye çalışıyordu.
Gittikçe ağırlaşan bedenini taşımakta zorlanırken bugünü atlatabilmeyi umuyordu.
Kadınların fısıltıları kulağını doldururken bahsettiği şeye kulak kesildi.
Duydunuz mu?
Beyin oğlu artık İstanbul'dan dönmüş. Buradaki işlere bakmaya gelmiş. Kimse gözüne bile bakamıyormuş zalim miş diyorlar.
Aman sende Nazife beyin oğlunun burada ne işi var gider şehirdeki işlere bakar.
Bu sözle içi rahatlayan Şirin bu zalim adamın yanından bile geçmek istemiyordu.
Ağrıları dayanılmaz bir hal alırken bir anda yere yığılan Şirinle, kadınlar yaygara koparırken , yanına yaklaşan insanlardan bir haber öylece yatıyordu. Yüzüne su tutsalarda ayılmadı.
Bedeni o kadar zayıf düşmüştü ki kalkacak mecali yoktu. O sırada adamlar kendi aralarında
"Beyin arabası ilerde bunu görürse vay halimize"diye telaşlandılar. Kahya oturduğu yerden kalkmış etrafı gözlemliyordu. Kalabalığa doğru ilerledi. Yerde gördüğü kızla ne olduğunu anlamaya çalıştı.
Gür sesiyle" gelip bu kızı götürsünler ailesine haber verin diye adamlarına söyledi."Adamın sesinin tonu herkesin tüylerini ürpertecek kadar sertti. Buna rağmen kalabalık dağılmamış meraklı bakışlarla izlemeye devam ediyorlardı. Kadınlar aralarında yine dedikodu yaparak durum hakkında konuşmaktan da geri durmuyorlardı.
Beyimiz görürse yandık!