Bazen en çok ihtiyaç duyduğundan yanında olup seni kolları ile sarana akar yüreğinin derinlerindeki o eşsiz ırmak. Bazen de en ufaktakine ulaşır küçük su tanecikleri. Ertuğrul çalışma odasında aylık restoranlar için yiyecek stoklarının dosyalarını incelerken güneş batmış günü geceye devretmişti. Burnunun ucunda mis gibi yasemin kokusu, göz kapaklarında saklanmış kahverengiler ve parmak uçlarını sızlatan sarı saçları zihnini meşgul ediyor aynı sayfayı defalarca okumasına neden oluyordu. Ne güzel şeydi birini bu denli düşünmek ve bu kadar özlemek. Daha saatler önce izlemişti onu. Hatta kokusunu solumuş nefes aldığı yaşadığı evi doldurmuştu bedeniyle. Şimdi kalbinin ucu sızlıyor sanki ona bir şeyler anlatmak ister gibi sürekli genç kızı aklına getirip duruyordu. Çetin bir savaş başlamıştı i