SİMYA’DAN… Simya Lila gözlerini iri iri açmış bakıyordu Toprağa. “Ne?” Ne dedin?” “Ne dediğimi duydun işte. Evlen benimle. Bak Menekşe güzeli. Çok parlak bir geçmişim olmadığını biliyorum. Çekincelerinin de farkındayım. Ancak daha seni tanımadan rüyalarımda görmeye başladım. Sen geldiğinden beri de biri ile birlikte olmadım. Senden kaçmaya çalıştıkça sana çekiliyorum. Ve sana defalarca söyledim. Bir Aladağ olacaksın. Bizim bir kızımız olacak. Ben ikinizi de çok seveceğim.” Brienz gölünün ardındaki tepelerden doğan güneş Simyanın yüzünde parladıkça Menekşe gözlerin hareleri renk değiştiriyordu. Toprak elinden tuttu. Kahvaltı için yerde hazırlanmış sofraya doğru sürüklemeye başladı. “Çikolatadan ev?” “Evet Çengel Köydeki evinin birebir aynı. Kapısını aç hadi.” Simya çikolatadan evin