KURTLAR SOFRASI
1012 Words
YAĞMUR
TANITIM
Sabah zor bela gözlerimi açtım güneşin ışıkları yüzüme çarpmış güzel uykumdan uyandırmış işkence gibi geliyor uykumun bölünmesi kollarımı iki yana açmış yatağımda gerilirken saat gözüme çarptı. Yerimden fırlardım yine annem beni uyandırma lütfunda bulunmamış alel acele okul formamı giyindim saçımı tarayıp gelişi güzel tepeden topladım çantamı kaptığım gibi odadan çıktım. Koşarak ilk önce mutfağa girdim görünen o ki tek geç kalan ben değildim. Hazır kurulu kahvaltı masasına yanaştım
“ geç kaldın? “
Diyen Devran ‘a utangaç bakışımı anneme çevirdim
“ annem beni uyandırmaya kıyamamış “
Demekle yetindim bir yandan birkaç lokma ağızıma bir şey attığımda annem ters bakışı beni buldu. Sanki kötü bir şey söylemişim gibi gerçi ağızımla kuş tutsam bile anneme yaranamam onun tek evladı var. Oğlu Ahmet kıskanmamak elimde değil ona olan düşkünlüğü benim için azap insan ailesinden bir nefes istiyor onu da çok görüyorlar. Değerim yok sözde sevenim çok alıp bağrına basanım olmadı küçük kız çocuğu ailesinden sevgiden başka ne isteyebilir? Ben onu da göremeyince istemekten de vazgeçtim gözümün önünde parmak şıklatması düşüncelerimden sıyrıldım
“ efendim “
Onunla göz göze geldim
“ kendin buradasın ama aklın başka yerde sana sesleniyorum duymuyorsun hadi okula geç kalıyorsun gidelim “
Başım ile onaylayarak harekete geçtim biraz daha düşüncelerimle boğuşursam dersi kaçıracaktım benimle birlikte Devran tek bir defterini eline almış evden beraber çıktık. Okula kadar benimle birlikte hızlı adımlarla eşlik ederken arada göz ucu ile ondan gözlerimi alamıyorum onun bakışları beni görmüyor. Devran 17 yaşında Anadolu lisesi son sınıf öğrenci nasıl 4 sene boyunca tek defterle okul bitiriyor? aklım almıyor derslerine çalıştığı söylenemez ben dersleri yalayıp yutuyorum. Konakta çalışırken elimden ders notlarım düşmüyor annem bu durumdan oldukça her zaman ki gibi isyankar. Koca konakta bir tek o benimle konuşuyor okulum için destek veriyor sert görünüşünün altında iyi bir insan her ne kadar aramızda sınıf farkı olmasına rağmen ailelerimizden bu şehirdeki insanlardan ileri görüşlü ve gömleğinin uçları salınmış boyundaki kravatını bağlama lütfunda bile bulunmamış serseri tipi var. Olsun sebebini anlamış değilim ama onun için deli divane olan kalbim hızlı çarpıyor kalp atışlarımı duyuyor mu? Bilemiyorum ona beslediğim hislerden habersiz öğrenirse benden uzaklaşır korkusu yaşıyorum. Sonuçta onların konağında çalışanlarının kızıyım aramızdaki sınıf farkı bu sevdaya ters kimse evinde çalışanın kızını gelini olarak kabullenmez ya peki o benim sevgimi kabul eder mi? Benim gibi kalbini açacak mı? Hep soru işaretleri kolumun tutup duraksamama sebep olan Devran ‘a baktım sert bakışı gözlerime değdi.
“ yine durduk yere ağlıyorsun aklından neler geçiyor? “
Tam ağızımı açmış konuşacaktım
“ sakın son sene sınavı kazanamazsam zırvalamasını söyleyerek beni geçiştirmeye çalışma sulu göz “
“ sulu gözlüysem ne olmuş? insanım ben “
“ aksini iddia eden olmadık küçük “
“ küçük? “
dört yaş benden büyük olmuş olabilir ama benimde küçük olduğum söylenemez sinirlenmiştim
“ küçük olan sensin bay serseri derse geç kaldın tabi bu senin için önemi varsa? “
Ona arkamı döndüm burnumu çekerek okul bahçesinden içeri adım attım ardımdan
“ senin dilin fazla uzadı serseriymiş? “
Tıslamasını işittim aldırış etmedim adımlarımı hızlandırmış arkama bakmamak için kendimle savaş veriyorum evet sulu gözlü olduğum doğru yaşlarımı akıtmak zor değil ailem hep ağlayım diye adımı Yağmur koymuş ne zaman nerede yaşlarım ortaya çıkacak belli değil. Ansızın ortalı sele dönüştürecek kadar yağmurlarımı yağdırabiliyorum. Hocanın çabuk ders başladı demesi ile sonunda sınıfıma girmiş ders yeni başladığında yetişebildim….
Okul çıkışı eve dönüş yolunda ders dışında onu düşünmeden yapamıyorum kalbimin acısı dinmiyor yolda giderken ona rastlarım umudu ile yine son durağım oturduğum evin sokağına saptım sesler yükselmiş kıyametler kopuyor işittiğim sesler tanıdıktı konağa doğru koştum. Git gide kıyamet kopan seslere yaklaştım konağın avlusundan içeri adım atışımla birlikte silah sesi aynı anda gerçekleşti refleks olarak çantam yere düşmüş ellerimi kulaklarıma götürüp kapatmamla çığlığım avluda yankı yapmış. Sadece benim sesim yankılanmamış ev ahalisin sesleri birbirine karışmış korku ile sıkıca kapattığım gözlerimi nefes nefese açtım kimse vurulmamış kan gövdeyi götürmemişti. Hasan amcanın elinde silah namlusunun ucunda abim ne olduğuna anlam veremedim Devran babasının elinden silahı almak için uğraş veriyordu. Annemle babam Hasan amcaya yalvarıyor bir taraftan Hacer teyze olanlara seyirci kalmış hak ettiniz der gibi acımasız bakışı Meral iki gözü iki çeşme ağlıyor neler oluyor? Ben okulda iken evin avlusu harp yerine dönmüş.
“ baba bırak silahını “
“ sen karışma namusumuz iki paralık olmuş o iti benden mi koruyorsun? “
“ onu öldürünce namus temizlenmiş mi olacak? “
“ ağam kurbanım olam yapma kıyma oğluma onlar etmiş bir cahillik etmiş affet “
“ ne diyon lann sen? Yediğiniz kaba pislediniz bedelini ödeyecek benim evimde benim namusuma göz koymanın cezası ölümdür “
Bu şehirde herkes kendi adaletini sağlamak istiyorlar bu şehirde doğdum bu şehirde asla ölmeyeceğim
“ baba yeter kaza çıkmadan bırak silahı “
“ lann sen benim oğlumsun o şerefsizin tarafını mı tutuyorsun? çekil “
Ortalık saman alevi yangın her yeri sarmış Hasan amcanın gözü dönmüş abimi öldürmeyi kafasına koymuş kimse onu durduramazken olay kısa sürede kasabaya yayılmış ağalar toplanmış adamları ile haber salmış hüküm verilecekti. Hepimizi mahşer yerine ağaların huzuruna çıkardılar. Uzun yıllardır bu topraklarda çok canlar yandı kaç evin ocağı söndü, kaç kişi berdel uğruna hayatları ellerinden alınmıştı kan akıtılmasın diye kurtlar sofrası kurulmuş. Bu avluda akılları sıra kendi bildikleri doğrultularında töre adı altında karar verilirdi. Şimdi bu avluya istemeyerek ayak bastım babam ve annem o konakta yıllardır hizmet etmekte abim onları kızı Meral ‘a sevdalanmış. Bu sevdalarına karşı çıkacaklarını bildikleri için çareyi kaçmakta bulmuşlar çok uzağa gidemeden yakalanmış bu topraklarda insanlar gücüne göre sınıflandırılır. Kimse bir alt sınıfı hayatlarına dahil etmezler bir de birbirlerine olan güç gösterisi nasıl bir yaşantının içindeyim? Yaşım küçük olabilir ama aklım neyin yanlış neyin doğru olacağını ayırt edecek kadar büyük bu topraklara hiçbir zaman ait olmadım olmakta istemiyorum son senemdi orta okulu bitirdikten sonra liseyi bu şehirden uzak bir tercih edeceğimi sevdiğimden kopacağımı bile isteye kararımı yıllar önce vermiştim. Sırf bu yüzden kanatlarımı açıp uçacaktım şimdi olmasa bile umutlarımla birlikte gidecektim bütün harçlıklarımı biriktirmiştim bursluluk sınavını kazanıp yepyeni bir hayata başlayacak. Dim dik sağlam ayaklarımın üstüne bastığımda o zaman Devran ‘ın karşısına çıkacaktım belki geç kalacaktım bilemiyorum ama her şeyi göze almıştım. Kim bilir ne zaman bu topraklara ayak basacağımı bilemezken şimdi benim nasıl kurban oluşumu kurtlar sofrasında ağa bozuntularına servis edilişimi seyirci kalışım....
- Writer
