YANGIN YERİ +18

TANITIM 2

“Sadece bazı şeyleri öğrenmek istiyorum. Bu hayatı, sakin ve iyi kız olarak sonlandırmak istemiyorum. Hayatım hep uslu bir kız olarak yaşamak ile geçti. Bunu kırmak istiyorum çünkü sakin, uslu bir kız olmak bana sadece mutsuzluk, kırılmışlık getirdi” diye söylenen genç kadına Boran, gözlerini kırpmadan bakıyordu. Aslında, sakin, uslu ve iyi bir kız olmak ona fazlasıyla değer katıyordu. Fakat, acılı genç kadının hayatına pislik bir adam girmişti. Onu sadece olduğu kadın olarak kabul etmemiş ve kalbini kırmıştı. Bu dünyada kalbi kırık bir kadının yapacaklarından daha tehlikeli hiçbir şey yoktu. Onun için genç kadının cesaretlendiği tehlikeleri görebiliyordu. Bahar, yaz aylarında vaka trafiği bol olan bir klinikte çalışıyordu. Gün içinde fazlasıyla yoruluyordu ve artık onu dahada yoracak bir yol seçmişti. İçindeki acının yükünü atmak için gece hayatına kendini salıyordu. Önüne çıkan ve ona yaklaşan kim varsa hayatına dahil etmek istiyor ve tüm sakin hayatını deli bir çılgınlığa teslim etmek üzereydi. Boran ise buna izin vermeyi düşünmüyordu.

“Tamam, bu hayattan ne öğrenek istiyorsun?” diye sordu. Aslında genç kadının vereceği cevabı biliyordu. Eğlenmek, delirmek ve her şeyi unutmak. Nasıl aldatıldığını, kimlere tercih edildiğini ve tercih edilme nedenini. Fakat yine de ondan duymak istiyordu. Bahar, dolu gözleri ile karşında duran soğuk, karanlık ve ürkütücü adama baktı. Onu anlamasını beklemiyordu. Hayatının en önemli olan gecesini ona vermişti. Tamam onu kırmamış ve oldukça kibar davranmıştı fakat yine de onu anlayabileceğini düşünmüyordu. Derin bir nefes aldı ve

“Sadece hayatımın klinik ev arasında sonlanmasını istemiyorum. Her şeyi unutmak istiyorum. Her şeyi geride bırakmak ve hayatıma renk katmak istiyorum. Belki renkler” dediğinde Boran, sert surat ifadesini oldukça seksi kılan bir sırıtma ile ona baktı. Genç kadının aklını görüyor ve oradan geçen her şeyi okuyabiliyormuş gibi hissettiriyordu. Adım adım, bakışlarını bakışlarından bir an olsun ayırmadan ona yaklaştı ve genç kadını nefesi kesilmiş bir şekilde balkonun korkulukları ile arasında sabitledi. Bahar, bir anda bedenine hücum eden ateşi engelleyemedi. İçin çektiği her nefeste Boran2ın kokusu ile sarmalanıyordu. Gözlerini kapatmamak için büyük bir savaş veriyordu. O an aklına onun olduğu gece geldi. Kor gibi dudaklarının bedeninin her bir yerinde dolanması, nasırlı ellerinin bedeninde bıraktığı her hissi fazlasıyla sevmişti. Bakışları, bakışlarının hapsindeyken Boran, kısık ama net bir sesle,

“Neyi yaşamak neyi öğrenmek ve neyi hissetmek istiyorsan bunu sadece benimle yapabilirsin. Bana ne istediğini söyle” diye sorduğunda genç kadın aklını devre dışı bırakan tüm bedeni ile alevlerin içinde olduğunu hissetti. Ne yani ne isterse onunla yaşayabilir miydi? Kalbi içinde yutkundu ve ondan sonra nasıl yaşayabileceğini sorgulamaya başladı. Sadece yasal olarak 6 ay evli kalmaları gerekiyordu. Kimsenin bilmediği, fakat yine de aynı evde yaşadıkları bir evlilik olacaktı. 3 denetleme atlatmaları gerekiyordu ve bunun yanı sıra bu süre içinde aynı evde yaşamaları gerekiyordu. Bahar’ın burada fazla arkadaşı yoktu. Çünkü arkadaş edinmek için gereken uzun süreye ve zaman sahip değildi. Fakat Boran burada neredeyse ailesi gibi gördüğü arkadaşlara sahipti. Her biri Bahar’a göre mükemmel insanlardı ve hepsi mutlu bir aileye sahipti. Onları sorgulamamış hatta oldukça rahat bırakmıştı. İkisi sevgili olarak biraz hızlı davranmış gibi görünüyordu ve bu hiç kimseyi rahatsız etmiyordu. Kaybolan sesini zorda olsa bulup,

“Saçma gelebilir ama güçlü olmak istiyorum. Bir daha hayatıma biri girdiğinde kesinlikle zayıf kalmak istemiyorum. İlk tercih olmak istiyorum, vazgeçilmemek istiyorum. Şu anki halime zıt ne varsa ona dönüşmek istiyorum” dediğinde boran içindeki kükremeye engel olmak adına kendi ile savaşmak zorunda kaldı. Bazı erkekler ondaki bu özelliklerin ne kadar değerli olduğunu göremeyecek kadar aptal olabilirdi. Fakat Bahar onun için vaz geçilemeyecek kadar değerli bir kadındı. Bunu o ilk gecede fazlasıyla hissetmişti. Onun için dudağına yerleştirdiği sırıtma ile genç kadına bakmaya ve onun beynindeki hücreleri bir bir yakmaya başlarken,

“O zaman ben ne dersem onu yapacaksın. Üstelik bana karşı koyacaksın.” Dediğinde gözleri kocaman olan Bahar, tek kelime edemedi. Fakat hızla kendini toparlayarak,

“Ne yani beni eğitecek misin?” diye sorduğunda Boran daha büyük bir sırıtma eşliğinde

“Sadece sana içindekini göstereceğim ufaklık. Şimdi beni etrafında dolanan biri olarak gör” dedi ve bunun gerçekliği ile neredeyse kahkaha atmamak için direndi.

“Sana yaklaşmak isteyen tüm erkeklerin uygulayacağı taktikleri uygulayacağım ve sen, beni idare etmeye çalışacaksın. Beni alt ettiğinde her kesi alt edersin” dediğinde ise Bahar, kalbi içinde durmuşçasına nefessiz kaldı. Boran Sancak ile kur oyunu mu oynayacaktı? Bu ateşle oynamak gibi bir şeydi. Her an yanabilirdi. Onun için,

“Ne yani bana, beni seviyor gibi yapacaksın ve bende seni reddedeceğim öyle mi?” diye sorduğunda Boran sırıtarak ondan bir adım uzaklaştı ve

“Tam olarak öyle değil” dedi ve elindeki sudan bir yudum alacak,

“Sana tam olarak seni yatağa atmaya çalışan bir adam gibi davranacağım ve sende o yatağa girmemek için beni kendinden uzak tutacaksın. Dediğinde derin bir nefes veren Bahar, bedenine yayılan yangını görmezden gelerek kahkaha attı ve Boran o an kalbine dolan bahar esintisi ile gözerini yavaşça kapadı. Birkaç saniye hissettiği sıcaklığın keyfini çıkardı ve sonra gözlerini açarak,

“Ders bir ufaklık” dedi ve ona tüm bedenini yaslayan bir adım ile yaklaşıp gözlerine keskin bir bakış attı ve

“En başında sadece sırıtacak ve alaycı bakışlarla bakacaksın. Bu şekilde gülmek yasak” dediğinde genç kadının kahkahası boğazında kalmıştı. Boran ise

“Seni zorlayacağımdan emin olabilirsin. Erkeklere karşı deneyim kazanman için gereksiz tüplerle takılmana gerek yok. Ne istersen benim ile yaşayacaksın” dediğinde Bahar, bedenindeki terleme ile kaldı. Lanet olsun bu adamın bir bakışı ile erirken nasıl ona karşı koyabilirdi ki?