Duygularımın bir sel olup bedenimden taştığı bir anda bulunuyordum. Günlerdir hatta haftalardır içimde biriktirdiğim her şey sanki bu anı bekliyormuş gibi nüksettiler. Gözlerim yaşlarla doldu, babamın dolan gözlerimi gördüğüm anda ise tamamen firar ettiler. “Babacım.” Diyerek hıçkırdım ve ona sımsıkı sarıldım. Başta tepkisiz kalsa da sanırım o da dayanamadı ve ellerini sırtımda birleştirip kafasını saçlarıma gömerek ağlamaya başladı. Kapının önünde ne kadar kaldık öyle bilmiyorum ama yanımda ki delici bakışları hissetmemek mümkün değildi. Sanırım babam da hissetmiş olmalı ki kafasını saçlarımdan kaldırdı ve gözlerini yanıma çevirdi. Bende kollarından çıkıp baktığı yöne baktım. Yaman yanımıza gelmişti. “Merhaba Süleyman Bey.” Diyerek elini uzatan Yaman’a şaşkınca baktım. Açıkçası bende