Kalbimde amansız bir kıskançlık peyda oldu. Sanki Yaman daha avuçlarımın içerisinde değilken bile o kadının avuçları arsına gidecek ve ben burada bir başıma kalacakmış gibi hissettim. Neden böyle düşünüyordum ki? Yaman bana ait değildi. Sadece kâğıt üstünde evliydik. Bundan iki üç gün öncesine kadar ondan uzak durmalısın diye kendine telkinler yağdıran ben değil miydim? Neydi bu sahiplenme? Bir hoşlantı insanı bu raddeye getiriyor muydu? Şayet öyleyse çok tehlikeli bir duyguydu. Kadın ile gözlerimiz kesişti. Başta kaşları çatılır gibi oldu. Gözlerinin rengini buradan seçemiyordum ancak kızıl saçları, hafif kavruk teni, dolgun dudakları ve kaydırak gibi burnuyla çok güzel bir kadındı. Zira fiziği de çok güzeldi. Benden birkaç santim kısa olmalıydı. Bu sefer gözleri Yaman’a kaydı. Göz bebe