Bedenim ve zihnim alaz alaz yanıyor sanki kavruluyordum cehennem ateşinde. Dudaklarımdan dökülen cılız inleme, ağrıyan tüm kemiklerimi sızlatacak kadar güçlü gelmişti aslında bana. Gözlerimi güç bela hafiften araladığımda kesinlikle başımda heykel gibi dikilen Yaman’ı beklemiyordum. “İyi misin? Ne istiyorsun?” dedi ılıman bir ses tonuyla ancak ben ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Neden bu yatakta yatıyordum? En son neler olmuştu? “Su.” Diyebildim sadece zorla da olsa. Hemen baş ucumdaki sürahiden bardağa suyu boşalttı ve bir dizini yatağa yaslayıp ensemden tutarak beni dikkatle kaldırdı. Ufak inlemeler eşliğinde dudağıma dayanan bardaktan birkaç büyük yudum alarak kuruyan dilimi damağımı rahatlattım. Kafamı yastığa nazikçe geri bıraktı ve bardağı komodinin üzerine koyup tekli koltuğa