Üç gün boyunca zaman sanki durdu. Adar’ ın yanımda olması beni huzursuz ediyordu. Sözde yeni evliydik, ama onun varlığı bana bir yabancıdan öte gelmiyordu. İşe gitmemesi bana başta mantıklı gelmişti; sonuçta yeni evli bir adam, ailesine ve köydeki insanlara göre birkaç gün evde kalmalıydı. Fakat üç gün boyunca evde kaldığında anladım ki aslında bedeni burada olsa da zihni sürekli işteydi. Sürekli telefonla konuşuyor, her seferinde sesi daha sert ve sinirli bir hal alıyordu. Ne konuştuğunu anlamıyordum, ama her bir telefon görüşmesi bittiğinde yüzündeki ifade daha da karanlıklaşıyordu. Adar sinirli bir adam olduğunu daha önce bana söylemişti. O an, bunu çok ciddiye almamıştım; insanlar sinirli olabilirler, bu doğaldır diye düşünmüştüm. Ama şimdi fark ediyorum ki, onun siniri başka bir boyu