Yusuf, sevinçten iri iri açtığı gözlerini , aşağı doğru kaydırıp elleriyle hastanenin verdiği kıyafete baktı. Tutup parmaklarıyla çekiştirdi. _Ama, ben bununla nasıl gideyim. Etek gibi bu , hem arkasıda açık bunun, popom gözüküyor! Yusuf'u hastaneye baygın halde getirdiklerinde üstü başı perişandı. Öyle ki, üzerinden kıyafetlerini keserek çıkardılar. Sonra da çöpe atmışlardı. Hastane logosu basılı bu gömlek onun yeni kostümüydü. Ara sıra kanamadan ve pansumandan lekelenmiş olsada, Hatice ablanın, hemşirelerden ricasıyla yenisi getirilip giydirilmişti. Yusuf haklı olarak kan lekelerinden, ilaç kokularından arınmak istiyordu. Başka giyeceği yoktu ki! Üzgün bakışlarıyla ablasının yüzüne baktığında, ondan aynı tepkiyi göremedi, Sustu... Ayben, kardeşini tuvalete yolladı. _ Hadi bakalım,