When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Mevsim yağmurları yine ortalığı yıkan yıldırım seslerinin ardından tüm şiddetiyle başlamışken Tony salondaki koltukta oturmuş evdeki seslerin bir bir kesilmesini dinliyordu. İnsanlar odalarına çekileli iki saat olmuştu. Onlar uyuyunca geriye yağmur sesinden başka sadece çalışan dolapların ve ısıtıcıların sesi kalmıştı. Birkaç dakika daha huzurla oturup pantolonunun arka cebinden çıkardığı cüzdanından ölen eşine ait fotoğrafı çıkardı. Bardağında kalan son birkaç yudumu uzun uzun baktığı koyu kahve gözlerin şerefine içtikten sonra kimse görmeden gözyaşlarını silip resmi her zamanki yerine yerleştirdi. Bardağını sehpaya bırakıp ayaklandı. Gece uzun olacaktı. Kendine acıyarak geçirdiği zamanlar bitmişti. Şimdi arkadaşım, dostum dediği insanlara acıyacağı zamanlar başlıyordu. Sergio net konuşm