Saat altıya geliyordu. Slvya’nın sesi evin koridorlarında yankılanıyordu. Martina uyuttuğu kızı yeniden uyanınca sinirle odasından çıkıp aynı gün ikinci kez Sergio’ya gitti. “Şu deli karını bir sustur artık! Sara’yı uyutamıyorum!” “Sen odana dönebilirsin,” dedi Sergio sakince. Bu kez yalnız değildi. Yanında onunla görüşmek için gelmiş bir adam vardı. Martina gittikten sonra adamla üç dakika kadar daha konuştu. Yeni bir iş bağlantısı bulmuştu. Tam iki haftadır kafa patlatıyordu ama sonunda hedefine ulaşmıştı. Eğer işler istediği gibi giderse berbat geçen ilk toplantının acısını yarın yapılacak olan toplantıda misliyle çıkaracaktı. Bu kez kimse üstüne gelemeyecek, kimse ona karşı çıkamayacaktı. O yüzden keyifliydi. “Adamlara akşam orada olacağımızı ilet. Kendisi ile bizzat tanışacağımı da