Slvya, cennet ve cehennemin hududunda gibi hissediyordu. Sergio'nun kolları arasında uzanıp bahçeyi izlerken dili çözülmüş, anlatmaması gereken şeyler anlatıyordu. Bunu neden yaptığını bilmiyordu ama gideceği için onunla paylaşabildiği her şeyi paylaşmak istiyordu. “Demek Londra'da yaşıyordun,” diyen Sergio'ya başını sallayıp, “Annem soyumuzun Keltler'e dayandığını söylerdi. Babamın aslında İtalyan olduğunu bile ölmeden kısa bir süre önce öğrendim. Aslında buraya gelirken içten içe onunla karşılaşmayı umuyordum. Saçma, biliyorum ama sanki yolda yürürken birden karşıma çıkacak gibi gelmişti. Hayal dünyam işte...” “İstersen babanı bulabilirim, benim için hiç de zor olmaz.” Sergio sesini düz tutmayı başarmıştı. “Aslında, onu bulmak istediğimden çok da emin değilim. Niyeyse üzülecekmişim gi