Engin
Parmağımda parlayan ya da öyle olduğunu sandığım yüzüğe bakıyordum. Dokunduğumda soğuk bir parça gibiydi. Oysa anlamı büyüktü. Kararım sonucunda bir yola girmiştim. Artık eskisi gibi olamazdım. Ona verdiğim seni hep mutlu edeceğim sözünü yerine getirmem gerekiyordu.
Önüme koyulan su ile toparlandım. Tuğba yanıma otururken gülümseyerek baktım. Bizimkiler önden ayrılmıştı ve ailesi de biraz yalnız kalmamıza izin vermişti. Gözüm onun parmağında ki yüzüğe kaydığında hala kurdelenin durduğunu gördüm.
-Çok sessizsin.
Gözlerine baktığımda kendi yüzüğümü gösterdim. "Nişanladık. Nasıl hissediyorsun?" Onun duyguları nasıl bilmek istiyordum. Benim aklım da kalbim de çok karışıktı.
-Heyecanlı, mutlu ve daha bir sürü şey hissediyorum.
Gözlerinin içi gülüyordu. Eli parmaklarımı bulduğunda
