When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Dilfiruz, son kan tahlili sonucu da iyi çıktığında kocasına haber vermiş, gelip alınca evine gitmişti. Kerimhan hastaneye geldiğinde Kübra’nın yanında sadece Berra Hanım vardı. Kerimhan içeri direkt girdiğinde annesinin karısının elini tutmuş, saçını okşuyor olduğunu görünce hafifçe boğazını temizledi. Berra Hanım, uyuyan kızdan bakışlarını çekmeden “Uyurken ağlıyor,” diye fısıldadı. Kerimhan, “Ağlıyor,” diye cevap verdi. Kübra uyanmasın diye sesini kısık tutmuştu. Yatağın diğer tarafına geçip sessizce oturdu. Berra Hanım, oğluna bakmadan “Ne zaman gideceksiniz?” diye sordu. Kerimhan, “Doktor gelip son kez bir bakacak. Sonra gideriz. İyi çıkmış sonuçlar,” dedi. Karısının kolundaki damar yoluna bakıyordu. Berra Hanım, kızın saçında elini son kez kaydırdı. Parmaklarını yavaşça çekti.